| yemek pişireceğin bir şeyi zehrin altına koymak çok akıllıca. | Open Subtitles | هل هو مكان جيد لوضع شيء يطبخ الطعام اسفل سم؟ |
| yemek yapar mı? | Open Subtitles | فقط إجلب البنودَ، حسنا؟ الرائع يستطيع ان يطبخ |
| İkimiz de yemek yapmasını bilmiyoruz, bakalım nasıl olacak? | Open Subtitles | , لا احد منا يستطيع إن يطبخ لكن ها نحن هُنا |
| Benim veya bir başkasının şimdiye dek gördüğü en saf meth'i pişiriyor. | Open Subtitles | يطبخ أنقى انواع الميث والذي لم أرهُ او يراه الآخرين من قبل. |
| Diğer hayvanlar yiyeceklerini pişirmez, sadece insan pişirir. | TED | لا يطبخ أي حيوان آخر طعامه. الإنسان فقط يفعل ذلك. |
| Quantrill'in Raider çetesinde aşçı mıydı? | Open Subtitles | كان يطبخ لعصابة كوانتري؟ |
| Buz, "pişiyor" ve eriyen sular buz tabakasının üzerine akıyor. | Open Subtitles | الجليد يطبخ في الأسفل و الماء يتدفّق في الغطاء الجليديّ |
| Ama aynı zamanda çiftliğe gelen herkes bir başkasına bakmakla yükümlüydü-- onlar için yemek pişirmek, onların temizliğini yapmak.. | Open Subtitles | لكن أيضاً كل شخص يأتي إلى المزرعة وهو ........ مسؤول بالإعتناء بشخص آخر سواء هو يطبخ لهم ينظف لهم |
| Yani Amy de şimdiye kadar 'mutfağında' kimsenin yemek yapmasına izin vermemiş. | Open Subtitles | إذاً ايمي لم تدع أحداً يطبخ في مطبخها أيضاً |
| yemek pişirmek dışında kimseye bir faydası yoktu. | Open Subtitles | ما كان ينفع ولا بتبن الا انه كان يعرف يطبخ |
| Bilirsiniz, bir erkeğin yemek yapması bana seksi gelir. | Open Subtitles | تَعْرفُ أعتقد انة مثير جنسيا عندما يطبخ الرجل |
| Büyük ihtimalle evden çıkmadan önce yemek yapmadı. | Open Subtitles | من المحتمل أنه لم يطبخ أبداً قبل أن يترك بيته. |
| Sen parayı kazanırken, kim evde kalıp... yemek ve temizlik yapıyor ve çocuklara bakıyordu sanıyorsun? | Open Subtitles | بينما انت في الخارج تجمع المال من تعتقد كان بالمنزل يطبخ و ينظف و يربي اطفالك؟ |
| Fakat liseye başladığında, kendi yemeğini pişiriyor kapıyı kilitleyip yatağına gidiyordu. | Open Subtitles | ولكن عندما بدأ المرحلة المتوسطة ،أصبح يطبخ لنفسه .ويغلق المنزل, ويذهب إلى سريره لوحده |
| Biri yemek pişiriyor. Dün gece çitin içinde sesler duyduğum için kapıyı açtım. | Open Subtitles | شخص يطبخ ليلة امس فتحت البوابة لانني سمعت صوتا داخل السياج |
| Tavuğu fırına koymak istiyorsunuz, fırın "a-ha, bu bir tavuk" diyor ve tavuğu pişiriyor. | TED | تود أن تضع دجاجة في الفرن، وأن يقول الفرن، "آآه، هذه دجاجة،" ثم يطبخ الدجاجة. |
| Bana makarna pişirir. Sigara yüzünden başımın etini yer. | Open Subtitles | إنه يطبخ لى المعكرونة ويوبخنى بسبب التدخين |
| Bay Rufus iyi bir aşçı ama baş aşçı değil. | Open Subtitles | السيّد (روفس) يطبخ جيّدا لكنه ليس كبير الطبّاخين |
| Demek istediğim, tüm yiyecekler taze. Hatta şu ateşin üstünde birşeyler pişiyor. | Open Subtitles | أعني كل الطعام هنا طازج وهناك شيء يطبخ على النار |
| Birinin bana akşam yemeği hazırlamasını, yemek pişirmesini benimle ilgilenmesini ve doyduğumdan emin olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد احداً ما يصنع لي العشاء , يطبخ لي يهتم لأمري , يتأكد من انني راضي |
| Duydum ki hala pişiriyormuş. | Open Subtitles | لقد .. لقد سمعت أنه ما زال يطبخ |
| yemekleri pişiren adama bak. | Open Subtitles | هذا ماقاله الرّجل الذي يطبخ الطّــعــام. |
| Genellikle yemeği o yapmaz. Stresine dayanamıyor. | Open Subtitles | إنه لا يطبخ عادة وهو لا يستطيع معالجة الضغط |
| Senin için karbonhidratsız bir akşam yemeği pişirdi. | Open Subtitles | هو الذي قام بكل هذا الجهد من اجل ان يطبخ لنا |
| İnsanların geldiği ve şefin içinden ne gelirse onu pişirdiği yerlerden biri. | Open Subtitles | انها واحدة من تلك الأماكن التي يأتي الناس اليه وهو فقط يطبخ اي شيىء شعر به |
| Sadece bana farenin ne pişirdiğini söyle. | Open Subtitles | اذا فكرت في الامر قد اغير رأيي فقط اخبرني ماذا يريد الجرذ ان يطبخ |
| Orada bunları pişirebilir ve bize gece için yatak yer ayarlayacağını umuyorum. | Open Subtitles | سيكون بمقدوره أن يطبخ هذه الاسماك لنا ويعطينا غرفة للمبيت هذه الليلة كما اتمنى |