"يظنني" - Translation from Arabic to Turkish

• sanıyor
• olduğumu düşünüyor
• benim-
• düşünmesini

Benim de gitmediğimi sanıyor çünkü ona öyle söyledim, ama aslında gittim.
وهو يظنني لم أفعل أيضا، لأن هذا ما أخبرته به، لكنني فعلت.

Bir çoğunuz bunları okumadığımı sanıyor ama hayır hepsini okuyorum.
أعلم أن معظمكم يظنني لا أقرأ اقتراحاتكم لكنني أفعل

Antidepresan kullanıyorum çünkü doktor bir arkadaşım perişan durumda olduğumu düşünüyor.
أنا أتناول أقراص مضادة للاكتئاب لأن صديقي الطبيب يظنني بائساً

Madem Majesteleri hafifmeşrep olduğumu düşünüyor, o zaman neden benimle evlendi?
إذا كان يظنني جلالة الملك تافهة فقط، لماذا إذا تزوجني؟

Saçma sapan konuşsam bile egzotik bir güzel olduğumu düşünüyor.
بوسعي حتى أن أقول أشياء قذرة وهو ما يزال .يظنني حسناء مهذّبة

Sadece Casey'nin, benim bir aptal olduğumu düşünmesini istemedim.
انا فقط لم أرد ان يظنني كيسي انني احمق

Hastalar zenci doktor istemiyor, insanlar her NBA maçının skorunu bildiğimi sanıyor ve yeni yönetim kurulu üyesinin, geçen hafta cerrahi takımıyla tanıştığında ne yaptığını anlattım.
المرضى لا يريدون طبيباً أسود يظنني الناس اعرف نتائج كل مباريات السلة وأخبرتك ما حدث الأسبوع الماضي

Şimdi herkes bir çeşit seri katil olduğumu sanıyor ve hepsi senin suçun.
والآن بات الجميع يظنني قاتل متسلسل وكل ذلك بسببك

Grenier beni sadakatinin hediyelerle alınabileceği bir çocuk olduğumu sanıyor.
غرينيير يظنني طفلاً يمكن شراء ولائه بالهدايا.

Chase planını tahmin edemem sanıyor ama çok bariz.
تشايس يظنني عاجزًا عن استنباط خطته، لكنها واضحة.

Ama o öyle sanıyor ve buna ihanet edemem.
ولكنه يظنني طبيباً ولن أخون تلك الثقة.

İnsanlar beni ne kadar aptal sanıyor?
إلى أي درجه غبية يظنني الجميع ؟ ؟

Hâlâ Capua'daki villada olduğumu sanıyor.
"إنه يظنني مازلت أتسكع في الفيلا في "كابوا

Buradaki herkes benim avukat olduğumu düşünüyor.
كلّ من بالخارجِ هنالكَ يظنني محامٍ. وقبل يومين، لقد ظنوا بي

Ancak erkek arkadaşım kaçık olduğumu düşünüyor.
.. أعذريني، فخليلي يظنني مجنونة

Öğüt almak için bana geliyor. Çok olgun olduğumu düşünüyor.
إنه يأتي طلباً لنصيحتي يظنني ناضجة جداً

Babam zaten düşüncesiz olduğumu düşünüyor.
أبي سيصدق هذا لأنه يظنني متهوره

Kelso'nun hala burada çalıştığımı düşünmesini sağlamalıyım. Böylece tıbbi araç gereç çalmaktan beni tutuklatmaz.
عليّ جعل (كيلسو) يظنني ما زلت أعمل هنا لئلا يعتقلني لسرقة المؤن الطبية