"يعاملوننا" - Translation from Arabic to Turkish

• davranıyorlar
• muamelesi

Ülkesine bağlılığına dair ant içmişti ve şimdi bize yabancılarmışız gibi davranıyorlar.
اتّخذ مِنْ ولائه لبلاده عهداً و الآن يعاملوننا كغرباء

Bize kendi özel güvenlikleriymişiz gibi davranıyorlar.
انهم يعاملوننا كأننا الوحدة التأمينية الخاصة بهم

Bize çocuk gibi davranıyorlar! 10 milyon dolar, ne zaman?
ـ أنهم يعاملوننا كالأطفال ـ عشرة ملايين دولار، أتفقنا؟

Mahkumlara bizden iyi davranıyorlar.
يعاملون السجناء أفضل مما كانوا يعاملوننا

Evet, bize seks objesi muamelesi yaptılar. Champagne haklı.
أجل لقد كانوا يعاملوننا على أننا مواد للجنس

Mars, Ganymede'ye cehennem gibi yağıyor ve şimdi de bize suçluymuşuz gibi davranıyorlar.
المريخ يُمطرون الجحيم على غانيميد وبعدها يعاملوننا كما لو كنا نحن المجرمين

- Bize sanki suçluymuşuz gibi davranıyorlar.
-إن الطريقة التى يعاملوننا بها ، يجعلك تظنين أننا مجرمات

Bize hala bir koloniymişiz gibi davranıyorlar.
يعاملوننا كإننا لا نزال مستعمرة

Bize hep böyle davranıyorlar. Şimdi anlıyor musun?
هكذا يعاملوننا دائما هل ترى الآن ؟

Bize yemekhane görevlisi gibi davranıyorlar.
يعاملوننا و كأننا غداء للسيدات

Bize tecavüz ediyorlar. Hayvan gibi davranıyorlar.
يغتصبوننا ، يعاملوننا كالحيوانات

Bize hayvan gibi davranıyorlar.
. يعاملوننا مثل الحيوانات

Bize krallar gibi davranıyorlar.
إنهم يعاملوننا كالملوك.

Neden bize suçluymuşuz gibi davranıyorlar?
لمَ يعاملوننا كمجرمين؟

Bize çocuklar gibi davranıyorlar. Daha kötüsü...
. أنهم يعاملوننا مثل الأطفال

Bize aileden biri gibi davranıyorlar.
يعاملوننا كالعائلة

Sorunmuşuz gibi davranıyorlar.
يعاملوننا و كأننا المشكلة.

Onlar bize aileden biri gibi davranıyorlar.
يعاملوننا مثل الأسرة.

Ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeli, öyle mi? İngiliz olmanın doğuştan getirisi olan haklar ve özgürlükler olmaksızın...
و يعاملوننا كمواطنين من الدرجة الثانية، من غير الحرية والحقوق التى تمنح للأصل الإنجليزي ؟

Bütün programlar kurguda birleşir bize de tanrı muamelesi yapılır.
تعتمد هذه البرامج على التحرير, لهذا يعاملوننا كالأله.

Burada insanlara pislik muamelesi yapıyorlar.
إنهم يعاملوننا باحتقار هنا