"يعتقدون أنك" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünüyorlar
• sanıyorlar
• düşünen
• olduğunu düşünüyor
• olduğuna inandırdın
• olduğuna inanıyorlar

Hem de ucuza, çünkü senin hepsini geri getireceğini düşünüyorlar.
. الرخيص ، لأنهم يعتقدون أنك ستعيد لهم كل شئ

Senin cadı olduğunu ve şeytani güçlerinle beni büyülediğini düşünüyorlar.
يعتقدون أنك ساحرة. يقولون لقد ألقيتِ علي ظِلال حُب الشيطان

-Hiç kimseye burada olmadığımı söyledin mi? -Hayır, uyuduğunu sanıyorlar.
ـ هل أخبرت أحداً أننى كنت بالخارج ـ كلاّ ،إنهم يعتقدون أنك نائم

Digicore'dakiler beyninin yıkandığını ve neurograph testini geçiğini sanıyorlar.
تعتقد شركة "ديجيكورب" أنها "غسلت دماغك لتصبح "جاك ثرسبي يعتقدون أنك إجتزت ..إختبارنا العصبي

Cesaretin olmadığı için... Pipeline"da sörf yapamayacağını düşünen serserileri!
المغفلون يعتقدون أنك لست قادرة على التزلج لأنك فعلا لست قادرة

Bazıları asıl beynin sen olduğunu düşünüyor.
هل تعلم ان بعض الناس يعتقدون أنك انت ذو العقلية الفذة

Onları, İnka Tanrıçası olduğuna inandırdın.
جعلتهم يعتقدون أنك من آلهة الإنكان قاضني إذن

Müşterilerinin arabaları ile etrafta dolaşanın sen olduğuna inanıyorlar.
يعتقدون أنك الشخص الذي يحرك سيارات زبائنهم

Çünkü senin bir çeşit tehdit unsuru olduğunu düşünüyorlar. Ben--Ben şu an açıklayamam, sadece güven bana.
إنهم يعتقدون أنك تشكلين تهديداً لا أستطيع أن أشرح الأمر

Amerikalılar sizin İslami bir köktenci olarak Amerikan Elçiliğinin bombalanması olayına karıştığınızı düşünüyorlar.
الأمريكان يعتقدون أنك كإسلامي أصولي أنك المدبر لحادث تفجير السفارة الأمريكية

Ailemizin bazı üyeleri senin bisiklete göz kulak olamayacağını düşünüyorlar.
هناك أعضاء معينين في هذه العائلة لا يعتقدون أنك تستطيع الإعتناء بهذه الدراجة

İşleri çekip çeviren, sana akıl veren ve kıçını nasıl kurtaracağını öğretecek birine ihtiyacın olduğunu düşünüyorlar.
يعتقدون أنك بحاجة ألي أحد يعرف الكثير من الأمور لكي ينصحك يعلمك كيف تحمي نفسك

Ölmeyenler de ihtiyaçlarının sende olduğunu düşünüyorlar.
,وتلك ليست حسنا، أنهم يعتقدون أنك .حصلت على ما يحتاجون إليه

Çok insansı, çok zeki olduğunu düşünüyorlar.
انهم يعتقدون أنك بشرية أكثر من اللازم أذكى من اللازم

Küçük kasabalarını kurtaracağını sanıyorlar.
يعتقدون أنك ستنقذ بلدتهم الصغيرة

Onları patlatmaya çalıştığını sanıyorlar.
أنهم يعتقدون أنك حاولت تفجيرهم منذ قليل

O zaman hâlâ senin köstebek olduğunu sanıyorlar.
إذن فهم مازالوا يعتقدون أنك الجاسوس

Bu işe geri dönmeyi hak etmediğini düşünen insanlar var.
لكن هناك بعض الناس يعتقدون أنك لا تستحق أن تعود لهذه الوظيفة

Evet, asıl saftiriğin senin olduğunu düşünen arkadaşları.
صحيح, أصدقاء يعتقدون أنك هو الـ مغفل-مغفل

Psikopat, polis ya da başkan ol, eğer birini öldürürsen yargılanman gerektiğini düşünen şapşal insanlardanım ben.
أنا واحد من هؤلاء الناس البسطاء الذين يعتقدون أنك إذا قتلت شخصاً، يجب أن تحاكم على ذلك، سواء كنت مريض نفسي، أو شرطي أو رئيس.

Ayrıca herkes senin tuhaf olduğunu düşünüyor.
بالإضافة إلى أن الجميع يعتقدون أنك غريب الأطوار

Öbür tarafından bakarsan da on tanesinden dördü senin sadece pisliğin teki olduğunu düşünüyor.
من جهة أخرى 4 من 10 يعتقدون أنك وغد فحسب

Onları, İnka Tanrıçası olduğuna inandırdın.
جعلتهم يعتقدون أنك من آلهة الإنكان

Senin için gelmiş! Senin hayatta olduğuna inanıyorlar.
أتى من أجلك ، يعتقدون أنك حيّة