| kavramak iyidir. It's bottom-heavy the cIub. Bunu sevdim. | Open Subtitles | المقبض جيد انه مضرب ثقيل من الأسفل, يعجبنى ذلك |
| Burayı sevdim. Yaptıklarını beğendim. | Open Subtitles | هذا المكان يعجبنى كثيرا و يعجبنى ما فعلت به |
| beğendim. Çok hoşuma gitti. Kırmızı çok yakıştı. | Open Subtitles | يعجبنى , أنا سعيدة أننى إخترت الأحمر يبدو رائعاً عليه |
| "Sanırım en çok ilk gösterdiğiniz model hoşuma gitti." | Open Subtitles | أظن أن أول خامة أريتها لىّ هى أفضل ما يعجبنى |
| Siz New England'lıları işte bu yüzden çok seviyorum çok dost canlısısınız. | Open Subtitles | هذا ما يعجبنى فيك . الآنجليز متميزون . انت ودود جداً |
| Selam hayatım, iyi görünüyorsun saçına bayıldım. | Open Subtitles | مرحبا عزيزى كيف حالك؟ تبدو رائعا يعجبنى شعرك |
| Kendi çıkarlarını koruduğunu hemen söyleyenleri severim. | Open Subtitles | يعجبنى حقا الرجل الذى يخبرك فورا انه يهتم بمصلحته الشخصية |
| - Kendine has stili var sevdim. - Evet. Duyuyor musun, Jimmy? | Open Subtitles | لديه نمط فريد من نوعه, يعجبنى هذا نعم, هل تسمع هذا, جيمي ؟ |
| Eski kafalısın. sevdim. | Open Subtitles | إذاً أنت من المدرسة القديمة ، يعجبنى هذا |
| sevdim bunu. Daha sık hasta olmalıyım. | Open Subtitles | آه , يعجبنى ذلك , ربما علىّ أن أمرض أكثر. |
| -Saçını beğendim. - Bırak anne, seninle gevezelik etmek istemiyorum. | Open Subtitles | يعجبنى شعرك - لا أريد التحدث معكِ يا أمى - |
| Saçını beğendim. | Open Subtitles | إن شعرك يعجبنى ، ماذا تسمى ذلك ؟ |
| Davranışınız eski moda doktor ama benim çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | ربما يكون تصرفك قديماً جداً لكنه يعجبنى جداً |
| Herkesin tartışmaya katıldığını gösterir. Benim hoşuma gider. | Open Subtitles | الجميع لديهم موقف ولا أحد محايد يعجبنى ذلك |
| Uzun mesafe bu hoşuma gitmedi. Açık alan. Sorun çıkabilir. | Open Subtitles | اتساع الطريق فى اخره لا يعجبنى متسع و مفتوح , يمكن ان يمثل مشكله |
| Ben korkmalarını seviyorum. Bu onları daha tuzlu yapıyor. | Open Subtitles | يعجبنى عندما يكونوا خائفين هذا يذيقهم طعماً لاذعاً |
| Yok canım ben onu öyle sevmiyorum sadece seviyorum | Open Subtitles | لا اقصد انه يعجبنى بهذه الطريقه انه يعجبنى فحسب |
| - bayıldım. | Open Subtitles | يعجبنى هذا, هل أستطيع أن أحضر لك شيئا تشربيه؟ |
| Sen tam bir savaşçısın. Başarısızlıktan korkmayan adamı severim. | Open Subtitles | لأنك مقاتل يعجبنى الرجل الذي لا يخشى من الإحتمالات السيئة |
| Tüm bunları sevmiyorum biliyor musun çünkü tüm ihtiyacım olan bir müşteri. | Open Subtitles | لا يعجبنى الموضوع برمّته لأن كل ما أحتاجه هو أن أعيش |
| Herkesin seçtiği rengi de beğenmedim. | Open Subtitles | و لا يعجبنى اللون الذى ينتهى عليه الجميع |
| Rengi harika. Onu rahat kıyafetler içinde görmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | اللون عظيم و يعجبنى أن أراه بملابس أكثر عادية للتغيير |
| bu belgeselin nasıl olması gerektiğini bilmiyorum... ama gittiğiniz yönü sevmedim. | Open Subtitles | لا أعلم ما الغرض من هذا الفيلم الوثائقى ولكن لا يعجبنى ما ترمى اليه |
| bundan hoşlanmadım. Yaptığın hiçbir şeyden hoşlanmıyorum. Sana dürüstlükten bahsetmek boşuna. | Open Subtitles | لا يعجبنى أى شىء تفعلة لقول الحقيقة , لا شىء |
| Hayır, hep amigolardan hoşlandım. | Open Subtitles | لا يعجبنى رؤساء المشجعين دائما ً |
| Geçen sene onunla Matematik dersimiz ortaktı. O zaman da sevmemiştim onu. | Open Subtitles | لقد كنت أحضر فصل الرياضيات معه العام الماضى و لم يكن يعجبنى أيضا |