| Vay be! Ne zamandan beri Mumbai Taksicileri para üstü veriyor? | Open Subtitles | مدهش , منذ متى يعطى سائقو التاكسى فى مومباى الباقى ؟ |
| şuan için benim çok değerli babam görevinin yapıldığına kendi karar veriyor... ve artık daha fazla kek ve alenin (bir çeşit bira) kendi gençliği için... gerekli olmadığına karar veriyor. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة أبي المراوغ يستنتج أن واجبه تم و يجب ألا يعطى كعك وبيرة أكثر |
| Bu, biz biyologlara bu ormanlarda hangi hayvanların yaşıyor olabileceği hakkında oldukça iyi fikir verir. | TED | وهذا يعطى لنا علماء الأحياء فكرة جيدة جداً عن كيف ان الحيوانات قد تعيش في تلك الغابات. |
| Çok fazla param olması insanlara, hak ettiklerinden yüksek faturalar çıkartma hakkı vermez. | Open Subtitles | ليس لأني لدى الكثير من المال يعطى هذا الحق لأحد ان يغشني. |
| Kimse Marlene'e makyaj takımı vermedi. Satın aldı. | Open Subtitles | لم يعطى احد ادوات المكياج لمارلين, لقد اشترتهم بنفسها |
| Biz kurye ninjalarız. Hayatımız pahasına bize verilen her ne olursa olsun ulaştıracağız! | Open Subtitles | نحن النينجا السعاة , سنسلم ما يعطى إلينا ولو خاطرنا بأرواحنا |
| Genellikle Tipografiye Başlangıç dersinin ilk gününde, şöyle bir ödev verilir, bir kelime seçin ve onu, ne olduğunu söylediği şeye benzetin. | TED | عادة في اليوم الأول من مقدمة للطباعة، يعطى لك تكليف، حدد كلمة وجعلها تبدو مثل معناها. هذا هو نوع 101، صحيح؟ |
| Emri veren mi, yoksa onu yapmak zorunda olan mı suçlu? | Open Subtitles | وهل الرجل الذى يعطى الاوامر هو المذنب ام الذى ينفذها؟ |
| Sonrasında o kişiye kendini savunma hakkı verilsin. | Open Subtitles | عندها الشخص يعطى فرصه ليدافع عن نفسه او عن نفسها |
| Çünkü ona yardımcı olacak ilaç üç saatlik aralıklarla verilmeli. | Open Subtitles | لأن الدواء الذي يمكن أن يساعدها يجب أن يعطى لها في خلال ثلاث ساعات |
| Evet, yukarı katta. Aşağıda teorik dersleri veriyor. | Open Subtitles | نعم، فى الطابق العلوى، وهو يعطى دروسه النظرية فى الطابق السفلى |
| Şimdi de emir mi veriyor ? | Open Subtitles | إنه يعطى الأوامر ؟ أنا من أصلح هذا الشئ اللعين |
| Kendi ellerinle bir şeyler yapabilmek mi istiyorsun ve bu çok büyük haz veriyor, öyle mi? | Open Subtitles | لأنك تريد أن تكون قادرا على تقديم شئ من صنع يدك أهذا يعطى الكثير من السعادة للكثيرين ؟ |
| Gail Wynand, insanlara istediklerini veriyor: | Open Subtitles | جيل ويناند يعطى الناس مايطلبونه |
| Oradan birisi eve işaret veriyor. Hadi. | Open Subtitles | يوجد هناك من يعطى إشارات للبيت |
| Çok kötü bir resme bile romantizm patinası verir. | Open Subtitles | أنه يعطى شئ من الجمال حتى للوحه رديئه جدا |
| Karşı tarafa zayıf olduğunuz mesajını verir. | Open Subtitles | من الممكن أن يعطى إشارة على الضُعف للجانِب الأخر |
| Patronuma şehirdeki diğer çetelerin... neyin peşinde olduğuna dair bilgi verir. | Open Subtitles | هو يعطى المعلومات لرئيسى عن باقى العصابات فى المدينة |
| Kimsenin kimsenin hayatını yok etmek için hemen vermez. | Open Subtitles | ذلك لا يعطى اى شخص الحق فى تدمير حياة شخصاً ما |
| Bay Gold daha fazla zaman vermez. | Open Subtitles | السيد جولد لا يعطى المزيد من الوقت |
| Benim amcam zalim, Drakula ve şeytan. Bana hiç bir şey vermedi, bana kötü davrandı ve hakkımı yedi. | Open Subtitles | كان انسانا سىء استغلالى لم يعطى فى حياته اى شىء. |
| Kanserin son aşamasındaki hastalara verilen ağrı kesiciler belirli bir miktar uyuşturucu içerir. | Open Subtitles | ان المسكن الذى يعطى لمرضى السرطان الذين فى المرحله الأخير يحتوى على كميه معينه من المخدرات |
| Urrone'lara doğumda milyonlarca nanit verilir çünkü çok fazla bilgiyi oldukça çabuk öğrenmemiz gerekir sinirsel yollar kurulmadan önce. | Open Subtitles | أوررونيس يعطى ملايين أكثر للنانويت عند الولادة لأننا نتطلّب تعلّم كميات واسعة من المعلومات بسرعة قبل تأسس الممرات العصبية |
| Buttercup' e, Westley' e emir yağdırmaktan daha çok zevk veren birşey yoktu. Çocuk. | Open Subtitles | لا شئ كان يعطى باتركب الشعور بالسرور الطاغى مثل أن تعطى أوامر الى ويسلى |
| "Ver ve sana da verilsin ne kadar verirsen aynı miktarda geri alacaksın..." | Open Subtitles | "أعطي وسوف يعطى لك"، "لأياً كان الكيل الذي تستخدمه، سوف تحصل على نفس الكيل". |
| Dikilmesi gerekiyor, veya antibiyotik verilmeli. | Open Subtitles | انه بحاجه للخياطة. وينبغي ان يعطى مضادات حيوية. |