| Geçen hafta sonu yakaladığınız adamlardan biri, ...anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | أحد رفاقك جاء من العطلة متحمس للغاية أن يعقد صفقة. |
| anlaşma yapmak istiyormuş ve sadece benimle görüşecekmiş. | Open Subtitles | اراد ان يعقد صفقة و انا الوحيد الذي كان سيعقدها معه |
| Eğer o yaptıysa, bölge savcılığı ile anlaşma yapmak çok akıllıca olurdu. | Open Subtitles | ،إن كان كذلك فإنه لأمر ذكي للغاية بأن يعقد صفقة مع مكتب مدعي عام المقاطعة |
| - Şu anda bir anlaşma yapıyor. | Open Subtitles | إنه يعقد صفقة الآن |
| Volker FBI ile bir anlaşma yapıyor. | Open Subtitles | (فولكر) يعقد صفقة مع الفدراليين |
| bir anlaşma yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يعقد صفقة |
| Bu adam herkesle anlaşıp ona ihanet edebilen bir adamdı. | Open Subtitles | وكان هذا الرجل يعقد صفقة مع أي شخص ثم يخونه |
| Sanırım bizimle anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يريد أن يعقد صفقة معنا. |
| Ben ile anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | (يريد أن يعقد صفقة مع (بين |
| - anlaşma yapmak istiyor Bud. | Open Subtitles | -يريد ان يعقد صفقة يا (بود ). |
| Raul, Emilio ile anlaşıp, sonra bunu bozarsa kafasının kırılacağını biliyor. | Open Subtitles | راؤول يعرف بأن من يعقد صفقة مع إميليو ويخنث بوعده فإنه يتلقى الضربات على رأسه الجميع يعرف ذلك |