"يعملان" - Translation from Arabic to Turkish

• çalışıyor
• çalışıyorlardı
• çalışan
• çalışıyordu
• çalıştığını
• çalıştıklarını
• çalışıyorlarmış
• çalışır
• çalıştılar
• çalıştıkları
• çalışırlar
• çalışmışlar
• çalışıyorsa
• çalışıyorlarsa
• yapıyorlar

- İlacı ona sattığını kanıtlayabilirim. - Beraber çalışıyor bunlar.
أستطيع أن أثبت أنه باع لها الدواء، إنهم يعملان سوياً

Efendim, iki ekip sürekli çalışıyor.
يا سيدي ، لدينا طاقمان يعملان طوال الوقت

İstihbarat servisimiz ve ordu başından beri çok yakından çalışıyorlardı.
مخابراتنا وخدمات الجيش يعملان وقتاً إضافياً على هذا

Bu bizlere iki ev için çalışan adamlar arasındaki düşmanlık derecesini göstermeye başlıyor.
وبهذا نبتديء فهم مستوى العداء حتى بين الرجلين الذين يعملان في منزلي العائلتين.

Adam aynı okulda çalışıyordu. İki ölümüz oldu. Bu garip.
شخصان يعملان في نفس المدرسة ثم يموتان ذلك غريب

ebeveynleriniz bütün gün el emeğiyle çalıştığını varsayalım.
وأن والداك كانا يعملان كعمال طوال اليوم

Eğer söylediğin gibi profesyonel katil olsalar bile, kimler için çalıştıklarını bize söylemediler.
فلو كانا قتلة محترفان كما تقول فلن يخبرانا أبدا عن الشخص اللذان يعملان معه

Evet. Evet, o ve kocası sanat galerisi müdürü olarak çalışıyorlarmış...
نعم، هي وزوجها كلاهما يعملان مراقبان

Xander'la Anya başıma ne geldiğini anlamaya, çözmeye çalışıyor.
ألكساندر وآنيا يعملان علي اكتشاف ما الذي حدث

O iğrenç ama kârlı lise kampüsünde iki ekibim birden çalışıyor.
لديّ طاقمان يعملان علي الحرم الشيطاني ومع ذلك مريح

Ailem burada çalışıyor ve ikisine de şu aptal sürücü formlarını imzalatamadım.
لدي والدين يعملان هنا لا أستطيع جعل أحدهم يوقع لي نموذج تعليم القيادة

Yoksulluk içinde yaşıyorum, ...ve ailem işinden olmamak için bütün gün çalışıyor, ...bir de, benim için bir şey ifade etmeyen salak bir abim var!
ووالديان يعملان طوال اليوم للمحافظة على العمل لكن لدي اخ وهو احمق

Beraber çalışıyorlardı ve ayrıca ilişkileri vardı.
كانا يعملان معاً , وجمعتهما علاقة جانبية

Belki de çok para edecek bir projede birlikte çalışıyorlardı.
ربما كانا يعملان في مشروع معا، شيء كان يستحق الكثير من المال.

Hala benim için çalışan iki kişi var. Birine işimi yaptırmalıyım.
لازال لدي شخصان يعملان لدي يجب أن أكلف أحدهما بالقيام بعملي

İkisi de Beyaz Saray'da mı çalışıyordu?
هل كانا يعملان في البيت الأبيض؟

Kim, bu grubun beş senedir birlikte çalıştığını düşündüklerini söylüyor.
لقد قالت كيم بأنها تعتقد بأنهما كانا يعملان مع بعضهما البعض لخمس سنين تقريبا

Bunlar sadece asker fakat, kimliklerine ulaşabilirsem kim için çalıştıklarını bulabilirim sanırım.
إنهما مجرد مجندين, ولو استطعت معرفة هويتهما, لعرفت لصالح من يعملان

Beraber bir şey üzerinde çalışıyorlarmış, bir proje. Bırakacağını söyledi.
لقد كانا يعملان معا على مشروع ما

İki XT çalışır durumda ama oyunlar hâlâ kapalı.
لدينا حاسوبين يعملان لكن الألعاب لا زالت لا تعمل

Geçmişlerini biliyorsun Lynn. Savunma Bakanlığı'nda birlikte çalıştılar.
.أنت تعرف تاريخهما يا (لين)، لقد كانا يعملان سوياً في وزارة الدفاع

çalıştıkları kuruluşlar, yetimlerin yaşadığı... ... milli parkların korunmasına yardım ediyor.
بل يعملان على حماية المتنزهات الوطنية حيث سيعيش الأيتام فيما بعد

İkisi farklı çalışırlar.
ولكن كلا المسكنين يعملان بصورة مختلفة .. ان الأسبرين يعمل كشوكة من القنفذ

Bilirsiniz, sizin kocanızla benimki gençken beraber çalışmışlar.
أتعرفين؟ كان زوجكِ وزوجي يعملان معاً في مراهقتهما

O ikisi harıl harıl çalışıyorsa, ben de Fuu değilim
أتسائل إذا كان أولئك الاثنان يعملان بجد.

Büyük soru bu. Anladım. Aynı gazetede çalışıyorlarsa birbirlerini tanıyorlardır.
فهمت إنّهما يعملان بنفس الجريدة لا بدّ أن يعرفا بعضهما

Bu ikisi, o aşağılık herifi yenebilmem için... benim adıma pis Çinliler arasında gerekli çalışmayı yapıyorlar.
إنهما يعملان لحسابي الآن مع الصينيين يتوليان أمر ذلك الوضيع البائس ليتخلى عن موقفه