| İyi çalışıyor, müthiş iş görür. | Open Subtitles | انه يعمل جيدا. أعمال عظيمة |
| Bu şey çok iyi çalışıyor. | Open Subtitles | الاشياء التي يعمل جيدا حقا. |
| Çok iyi çalışıyor. | Open Subtitles | ماذا؟ - و هو يعمل جيدا - |
| Karaciğerim senin yaşında olduğu kadar iyi çalışmıyor. | Open Subtitles | الكبد لا يعمل جيدا كما كنت في مثل سنك. |
| Yedek jeneratör çok iyi çalışmıyor. | Open Subtitles | المولد الاحتياطي لا يعمل جيدا |
| Bu şey işe yarıyor. İlk defa kullanmıyoruz. | Open Subtitles | هذا الجهاز يعمل جيدا انها ليست المره الاولي التي نستعمله فيها |
| Amerika'da işler yolundaymış.. | Open Subtitles | انة يعمل جيدا فى امريكا |
| İyi çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل جيدا |
| Sizin için kurduğum kova ve makara sistemi işe yarıyor anlaşılan. | Open Subtitles | أرى أن نظام دول-و-بكرة الدي صنعته يعمل جيدا لقد جأت لأرى كيف هو |
| - Koma uyarılma olayı işe yarıyor. | Open Subtitles | علاج الغيبوبة بالإستثارة هذا يعمل جيدا. |
| Amerika'da işler yolundaymış.. | Open Subtitles | انة يعمل جيدا فى امريكا |