| Bu otelin ekonomik olarak daha ucuz bir otel olması, uygun olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | كون هذا المكان قد يكون ذا مستوى معيشي أقل لا يعني أنه غير مناسب |
| Ağrıya dayanabiliyor olmam, ağrı olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأني أتحمل الألم لا يعني أنه غير موجود |
| İnkâr etmen olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأنك تستمر بإنكار الأمر فهذا يعني أنه غير حقيقي |
| Ama sırf bir şeyi hissetmiyorsunuz diye bu onun orada olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن فقط لأنكم لا تشعرون بشيء فهذا لا يعني أنه غير موجود |
| - Sadece 500 adet satıldı. - Bu iyi olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لآنه نشر بضعة مئات من النسخ - هذا لا يعني أنه غير جيد - |
| - Eesi, bazen bir şeyi göremiyor olman var olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أحيانا... ليس لأنه لا يمكنك أن تري الشيء هذا يعني أنه غير موجود. |
| Robin, bir adam sırf ilk randevuda hayali karakterlerden bahsetti diye evlenilecek adam olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | عدو السنافر (روبن) فقط لأن رجل يتحدث كثيراً عن شخصيته الخيالية في الموعد الأول لا يعني أنه غير صالح ليكون زوجاً |
| Robin, bir adam sırf ilk randevuda hayali karakterlerden bahsetti diye evlenilecek adam olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | عدو السنافر (روبن) فقط لأن رجل يتحدث كثيراً عن شخصيته الخيالية في الموعد الأول لا يعني أنه غير صالح ليكون زوجاً |
| Ama doğru olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن لا يعني أنه غير صحيح |
| Orada olmadığı anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | -هذا لا يعني أنه غير موجود |
| - Gerçek olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | -لا يعني أنه غير حقيقي . |