| Britanya'da hapisten kısa cezalar sonucu çıkmış erkeklerin %63'ü bir yıl içerisinde yeniden suç işliyor. | TED | في بريطانيا، 63 في المئة من جميع الرجال الذين يأتون من اقامة قصيرة من السجن يعيدون الجريمة في غضون سنة |
| Aslında materyalleri biyolojiyle yeniden değerlendiren büyümekte olan bir inovasyoncu küresel topluluk var. | TED | في الحقيقة، هناك مجتمع عالميٌّ متزايد من المبتكرين يعيدون التفكير بموادٍ حيويّة. |
| Bilimcilere, yaşamın dünyada nerede başlamış olabileceğini yeniden düşündürdü. | TED | وقد جعل العلماء يعيدون التفكير من أين قد بدأت الحياة على الأرض بالفعل. |
| Çoğu yazarlar eski öyküleri yeniden yazıp duruyorlar. | Open Subtitles | فمعظم الكتّاب يعيدون كتابة القصص القديمة بلا جديد |
| Yerel Polis Sepulveda merkezindeki ve La Tijera bulvarında trafiği tekrar açmaya çalışıyorlar-- | Open Subtitles | شرطة لوس أنجلوس يعيدون توجية حركة المرور المحلية أمام سيبولفيدا في شارع القرن |
| Hafta sonu işçilere burayı yeniden dekore ettirdim. | Open Subtitles | جعلتُ العُمّال يعيدون تزيين المكان خِلال العُطلَة |
| Ruslar anti-uydu silahlarını yeniden konumlandırıyorlar. | Open Subtitles | و الروس يعيدون توجيه صواريخهم المضادة للأقمار الصناعية |
| Endüstri yeniden yapılandırılıyor. | Open Subtitles | انهم يعيدون تنظيم النظام الصناعي يريدون التطور |
| Bunu yeniden çektiklerinde mutlu bir son ve çıplaklık eklemeliler. | Open Subtitles | عندما يعيدون إنتاج هذا الفيلم يجب أن يبتكروا نهاية سعيدة و نكاح |
| Pansumanlarını yeniden yapıyorlar. Çıkabilir, o iyi. | Open Subtitles | يعيدون تغيير ضماداته فحسب إنه نائم و بخير |
| Onları parçalara ayırdığınızda yeniden biçimlenirler. | Open Subtitles | تستطيع تقطيعهم لقطع صغيرة، وهم يعيدون تجميع أنفسهم |
| Satıcılar torbaları yeniden kullanır diyorum. | Open Subtitles | ما أقوله هو أن مدمني المخدرات يعيدون استخدام الأكياس طوال الوقت |
| Eğer yeni bir kanıt bulursam, dava dosyasını yeniden açarlar, değil mi? | Open Subtitles | إذا وجدتُ دليلاً جديداً فقد يعيدون فتح القضة, أليس كذلك؟ |
| Suriyelilerin silah programını yeniden gözden geçirdiklerini düşünüyor muyuz? | Open Subtitles | هل نعتقد أن السوريين يعيدون تشكيل برنامج الأسلحة |
| "Kendilerini yeniden Keşfeden Afrikalılar." Herkesin kulağı bende mi? | Open Subtitles | افارقه يعيدون أكتشاف انفسهم هل حصلت على انتباهكم ؟ |
| Sadece şampiyonlar tarihi yeniden yazabilir, değil mi? | Open Subtitles | الأبطال فقط من يعيدون تشكيل التاريخ، صحيح؟ |
| - Bu yere kurtlar yeniden geliyordu ama asla... | Open Subtitles | كانوا يعيدون إدخال الذئاب لهذه المنطقة بعد أن أوشكوا على الإنقراض |
| Başta biraz karşı çıktı ama evet, yazarları şu anda konuşma üzerinde yeniden çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كان معارضًا في البداية لكن الآن كتابه يعيدون كتابة خطابه |
| Kurallarınızı uygulayacak Lekesiz olmadığı için Bilge Sahipler yeniden şehrin kontrolünü ellerine almışlar. | Open Subtitles | بدون الجيش الخارق الذي أتى ليدعمك الأسياد يعيدون السيطرة على المدينة |
| Tavrımızı ortaya koyduğumuza göre Ruslar durumu tekrar düşünüyorlardır eminim. | Open Subtitles | أراهن بان الروس يعيدون التفكير بما أننا الآن إتّخذنا موقفاً |
| Çorapları iade alıyorlar ve paramı geri veriyorlar ya da istediğim renkteki çorapla değişim yapabiliyorum. | TED | إنّهم يستعيدونها مجدّدا و يعيدون لي أموالي أو يعطونني أيّ جوارب أخرى أختارها. |
| Çoğu kişiyi geri getiriyorlar. Bana yaptıkları gibi. | Open Subtitles | إنهم يعيدون معظم الناس كما فعلوا معي |