"يغرق في" - Translation from Arabic to Turkish

• göçmüş
• suya batıyordu
• boğuluyor
• kadar yarım akıllı

Nurlu gün, bakıyorum, çirkin geceye göçmüş"
أرى اليوم الشجاع يغرق في ليل قبيح

Nurlu gün, bakıyorum, çirkin geceye göçmüş.
"أرى اليوم الشّجاع يغرق في ليل قبيح"

Gerçi son sözcü terden suya batıyordu, onu geçmek zor değil.
بالطبع، فإن السكرتير الصحفي الآخير ... ،أوشك أن يغرق في عرقه مستواه منخفض

Baban bir arabada boğuluyor ve sen bu konuda hiçbir şey yapmıyorsun.
إنه يغرق في سيارة، أما أنتِ فلا تفعلين أي شيء حيال هذا

Bu çocuk, köprüden atla desen atlayacak kadar yarım akıllı bir salak zaten.
إن الفتى مختلٌ و مستعد لأن يغرق في روث الثور إن طلبته ذلك.

Orası kırmızı mürekkep içinde boğuluyor. Satmak zorundayız.
المكان يغرق في الحبر الأحمر يجب ان نبيعه

Bir New Orleans yazı yoğun ve nemli bir durgunlukta boğuluyor.
الصيف في نيو أورلينز يغرق في السكون الرطب السميك

Bir New Orleans yazı yoğun ve nemli bir durgunlukta boğuluyor.
الصيففينيوأورلينز يغرق في السكون الرطب السميك