| Ve alınmayın ama genellikle genç cesetleri tercih ederler. | Open Subtitles | ومع خالص الإحترام، لكنهم عادةً يفضّلون الجثث الشابة |
| Hem açıkçası bunun yerine ölmeyi tercih ederler. | Open Subtitles | وبصراحة، الكثيرون يفضّلون الموت |
| Çoğu kişi bu çelik modelleri tercih ediyor. | Open Subtitles | الكثير من الرجال يفضّلون الساعات المضادّة للصدأ التقليدية |
| Her beş doktordan dördü mesleklerinin dışında biriyle yatmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | أربعة من أصل خمسة أطباء ، يفضّلون إقامة علاقة مع شخص من خارج مهنتهم |
| Hikayeler uydurmayı tercih ediyorlar. Örneğin: ADC diye bir yer yok, gibi. | Open Subtitles | يفضّلون تلفيق قصص عند عدم وجودها على سبيل المثال |
| Önceden, merkezin yanına yaklaşmaktan korkuluyordu, şimdiyse bu sahanın çevredeki diğer sahalardan daha güvenli olduğu algısı var ve çocukların burada oynamasını tercih ediyorlar. | TED | في السابق كان هناك خوف من الذّهاب إلى أي مكان قرب المركز أمّا الآن يقولون أنّهم يشعرون بأن الملعب آمن عن أي ملعب آخر بالجوار، و أنهم يفضّلون لأبنائهم اللعب هنا. |
| - Hiçbir şey. - Çünkü insanlar düşük kalorili yemi tercih eder. | Open Subtitles | أضحى البشر يفضّلون طُعماً منخفض السعرات. |
| Canlı olarak dönersiniz. Bence bunu tercih ederlerdi. | Open Subtitles | يمكنك أن تعود على قيد الحياة أعتقد أنهم يفضّلون ذلك |
| Öncelikle erkekler eğlenmekten hoşlanan kadınları tercih ederler,... yani "kıvrılıp kitap okumaktan hoşlanırım,"yerine "dans etmeye bayılırım." diyeceksin. | Open Subtitles | إذاً، أولاً، الرجال يفضّلون النساء الّلاتي يحببن المرح، لذا بدلاً من "أستمتع بقرائتي للكتب"، أنتي "تحبّين الرقص." |
| Ölümsüzler yılın bu zamanında Güney Avrupa'yı tercih ederler. | Open Subtitles | الخالِدون يفضّلون شَمال "أوروبا" في هذا الوَقت مِن العام. |
| Sanırım pamuğu tercih ederler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يفضّلون القطن. |
| Tek bir tanecik yatak odasının... size yeteceğini biliyorum, arkadaşlar da birçok insan ikili tercih ediyor. | Open Subtitles | وأنا أعلم يارفاق أنّكم ستكونون على مايرام بحمام رئيسي وحيد لأنّ أغلب النّاس يفضّلون 2 |
| Bir çok kişi Odyssey'i tercih ediyor. | Open Subtitles | أكثر الناس يفضّلون "الأدويسة". |
| Aslında onlara "küçük insanlar" denilmesini tercih ediyorlar. | Open Subtitles | في الحقيقة أنهم يفضّلون أن يطلق عليهم الآن "الأشخاص الصّغار" |
| Yetişkinler bir bakıma Pandora'nın kutusunun yakınına gitmemeyi tercih ediyorlar. | Open Subtitles | "الراشدون ذوو الألباب يفضّلون عدم الاقتراب من صندوق (بانادورا)" |
| Orange County'yi tercih ediyorlar. | Open Subtitles | (يفضّلون مقاطعة (أورانج |
| Diğerleri de ateşlemeye bağlı Pil destekli plastik patlayıcı tercih eder. | Open Subtitles | الآخرون يفضّلون مادة بلاستيكية متفجّرة ببطارية مربوطة بالمشعل |
| Fakat bir çok insan içeride yaşamayı tercih eder. | Open Subtitles | الكثير من الناس يفضّلون أن يقضوا حياتهم بالداخل |
| Okulda olmayı tercih ederlerdi. | Open Subtitles | هُم يفضّلون ان يكونوا في المدرسة |