| Geçen seferki nasıl yanlarına kâr kalmadıysa, bu da kalamayacak. | Open Subtitles | إن كانوا لم يفلتوا بصنيعهم حينها، فلن يفلتوا به الآن |
| O ve arkadaşlarının işledikleri cinayet yanlarına mı kalsın? | Open Subtitles | هو وزملاءة هلّ يمكن أن يفلتوا من جريمة القتل بدون عقاب؟ |
| Merak etmeyin, hanımefendi. Yaptıkları yanlarına kalmayacak. | Open Subtitles | لا تقلقي سيّدتي، لَن يفلتوا بفعلتهم. |
| Bununla kurtulamazlar! | Open Subtitles | لن يفلتوا بفعلتهم هذه يا رجل أقصد ، هذا جنون |
| Bu işten kurtulamazlar. | Open Subtitles | لا يمكن أن يفلتوا بهذا |
| Bunu yanlarına bırakacağımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أني سأتركهم يفلتوا بفعلتهم هذه؟ |
| - Bu nasıl yanlarına kalıyor? | Open Subtitles | كيف يمكنهم أن يفلتوا من القانون بذلك ؟ |
| Fakat onlar bu olanların yanlarına kar kalacağını sanıyorlar. | Open Subtitles | يظنون انهم يستطيعون ان يفلتوا بهذا |
| Ama bu, yanlarına kalmayacak. | Open Subtitles | لكنهم لن يفلتوا بفعلتهم هذه. |
| - Bir kaçık gibi konuşuyorsun. - Bunu yanlarına bırakmayacağım. Onu öldüreceğim. | Open Subtitles | أنت تتكلم بجنون- لن يفلتوا منى- |
| Bu yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak. | Open Subtitles | لن يفلتوا بفعلتهم |
| yanlarına kalmayacak. Öyle öfkeliyim ki. | Open Subtitles | إنهم لن يفلتوا بهذا أنا منزعج |
| - Bu yaptıkları yanlarına kâr kalmayacak! | Open Subtitles | كيف سنأكل؟ لن يفلتوا بهذا |
| Yaptıkları da her zaman yanlarına kalır. | Open Subtitles | ودائما ما يفلتوا بفعلتهم. |
| Yaptıkları yanlarına kalmayacak. | Open Subtitles | .إنهم لن يفلتوا بهذه الفعلة |
| Bu, yanlarına kalmayacak. | Open Subtitles | لن يفلتوا من فعلتهم هذه. |
| Benden kurtulamazlar. | Open Subtitles | لن يفلتوا معي |
| Senin gibilerin ettiği her laf yanına kâr kalabiliyor. | Open Subtitles | الفتية من أمثالك" يمكنهم أن يفلتوا بما فعلوه" و كأن شيئاً لم يفعلوه |