| İki kadını görevlendirdiler ama beni asla yakalayamayacaklar. | Open Subtitles | و قد أوكلوا المهمة لإمرأتين, و لن يقبضوا علي أبداً |
| Sarı olmazsa anında bizi yakalarlar. | Open Subtitles | إذا لم تكن ذلك , فلسوف يقبضوا علينا بسهولة |
| Sizi tekrar yakalamaları an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يقبضوا عليكِ مجدداً |
| Beni yakalayamazlar çünkü bir planım var. | Open Subtitles | لن يقبضوا علي لأنني املك خطة. |
| Henri Young bu işi yalnız yapmadı. Bütün katilleri yakalayamadılar. | Open Subtitles | هنرى الصغير لم يفعلها بمفردة إنهم لم يقبضوا على كل القتلة بعد |
| Onu yakaladıklarında senin hakkında ne anlatacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | مارأيك بأنه سيخبرهم عنك عندما يقبضوا عليه ؟ |
| Sabahki güvenlik gevşek hareket etse bile yakalanma tehlikesi yine de yüksek. | Open Subtitles | حتى اذا كان الأمن فى الصباح هادىء مازال هناك خطر أن يقبضوا علينا |
| Artık suçlu, çünkü suçu işlemişti ama kendini yakalanana dek aslında suçlu hissetmedi. | Open Subtitles | الآن، هو مذنب، بقدر ما ارتكب الجريمة, لكنه لا يشعر بذلك حتى ان يقبضوا عليه فعليا. |
| Neden polisler kimseyi yakalamadı dersiniz? | Open Subtitles | لماذا إذن الشرطيين البيض لم يقبضوا على أحد؟ |
| Ben yapsam, bir daireyi beni işaret eden kanıtlarla dolu halde neden bırakayım ...ve neden bombalama alanında yakalanmama izin vereyim? | Open Subtitles | إن كنت فعلت ذلك، لمَ قد أترك غرفة مليئة بالأدلة التي تشير إليّ وأدعهم يقبضوا علي في موقع التفجير؟ |
| Hazine'yse seni tutuklarlar. | Open Subtitles | إذا كانوا حقاً من وزارة المالية سوف يقبضوا عليك |
| Ama yakalanmadan kaçabildiğine göre, nasıl bir ordu bu böyle? | Open Subtitles | إلا إذا كان قادراً على الهرب بدون أن يقبضوا عليه أي نوع من الجيش يكون هذا؟ |
| Ama onu hemen tutuklamadılar. | Open Subtitles | لكنهم لم يقبضوا عليه لغاية الان |
| Seni yakalamayacaklar. Hayır, bayım. Beni yakalayacaklar. | Open Subtitles | إنهم لن يقبضوا عليك، يا سيدي ولكنهم سيقبضون عليّ أنا |
| Ama beni asla yakalayamayacaklar. | Open Subtitles | -لكنهم لن يقبضوا علي أبدا، صح بابا؟ |
| Bizi yakalayamayacaklar. | Open Subtitles | لن يقبضوا علينا |
| Güvenlik şeriti gitmiş. Ümit edelim ki küçük piçleri yakalarlar. | Open Subtitles | شريط التسجيل لم يسجل الحادثة ولكن نتمنى أن يقبضوا على الأوغاد |
| Daha kasabaya varmadan seni yakalarlar. | Open Subtitles | لن تصل لمنتصف البلده قبل أن يقبضوا عليك |
| yakalamaları gereken banka hırsızlarından haraç almaya başladılar. | Open Subtitles | وبدأو بأخذ غنائم من نفس سارقي المصرف الذين كان من المفترض أن يقبضوا عليهم |
| - Artık seni yakalayamazlar. | Open Subtitles | لن يقبضوا عليك الآن |
| Henri Young bu işi yalnız yapmadı. Bütün katilleri yakalayamadılar. | Open Subtitles | هنرى الصغير لم يفعلها بمفرده انهم لم يقبضوا على كل القتله بعد |
| Onu yakaladıklarında senin hakkında ne anlatacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | مارأيك بأنه سيخبرهم عنك عندما يقبضوا عليه ؟ |
| İçeri gir ve hemen çık. Sakın kimseye yakalanma. | Open Subtitles | ستدخلي و تخرجي و لا تدعيهم يقبضوا عليك |
| Sana söyleyeyim, o puma yakalanana kadar otelde kalmak gibi bir düşüncem var. | Open Subtitles | أرى بأنّه من الأفضل أن أبقى في فندق. حتى يقبضوا على... |
| Ve katilini de yakalamadı. | Open Subtitles | ولم يقبضوا على قاتلها |
| Şimdi tam burada yakalanmama izin mi vereceksin? | Open Subtitles | إذن، ماذا، ستسمح لهم أن يقبضوا علي هنا، الآن؟ هنا، الآن؟ |
| O'nu rüşvet yüzünden tutuklarlar, belki birkaç yıllığına hapse girer. | Open Subtitles | يقبضوا عليها بتهمة الشروة، يُزجّ بها في السجن لبضعة سنوات ربّما |
| yakalanmadan önce bir umumi tuvaleti ve bir büfeyi soydum. | Open Subtitles | لقد غششتُ محل مطعم وجبات سريعة وثملتُ قبل أن يقبضوا عليّ |
| Öyleyse neden bizi tutuklamadılar? | Open Subtitles | إذاً لماذا لم يقبضوا علينا ؟ |
| Ve onu yakalayacaklar evlat. | Open Subtitles | وسوف يقبضوا عليه يابني |
| Beni yakalamayacaklar, oraya gitmiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنهم ان يقبضوا علي لن اذهب إلى هناك |