| Kız ve çocuk tanışırlar. Âşık olurlar, çocuk yüzük alır. | Open Subtitles | يتقابل الشاب و الفتاة يقعون في الحب, فيشتري الخاتم |
| Âşık olan insanlara korkunç şeyler oluyor. Biliyorum, çünkü gördüm. | Open Subtitles | العديد من الأشياء السيئة تحدث للناس الذين يقعون في الحب إنني أعرف ذلك فلقد شاهدته من قبل |
| Az önce saatler içinde iki insanı birbirine Âşık etmek için tasarlanmış bir deney okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت عن تجربة مصممة لكي تجعل اثنين من البشر يقعون في الحب خلال ساعات |
| - İnsan Aşık olunca böyle yapmaz mı? | Open Subtitles | أليس هذا ما يفعله الناس عندما يقعون في الحب ؟ |
| Eğitiminin amacını biliyorum ve sahip olduğun güçle erkekleri kendine nasıl Aşık ettiğini, nasıl sevgi dolu bir aileden geriye bir dul ve öksüzler bıraktığını. | Open Subtitles | و كم لديك من القوة لجعل الرجال يقعون في الحب كيف ستجعلين أرملة و أيتاماً من عائلة محبة |
| Bir insan nasıl olur da kendisini kaçıran insanlara Âşık olur? | Open Subtitles | ! أي نوع من الأشخاص الذين يقعون في الحب مع الأشخاص اللذين خطفوهم |
| Ve o zaman başka birine Âşık olurlar. | Open Subtitles | ثم يقعون في الحب مع شخص ٍ آخر |
| Âşık oluşlarını izledim. | Open Subtitles | ...أشاهدهم يقعون في الحب |
| Sıradan insanlar bile Aşık olunca kendilerinde bulunmayan bir soyluluk ortaya çıkarmış... | Open Subtitles | يزعمون ان سفلة الناس عندما يقعون في الحب اكتسبوا من شرف النفس ما يفوق فطرتهم, فاستمع إلى |
| İnsanlar çılgınca şeyler yapar... Aşık oldukları zaman. | Open Subtitles | الناس يفعلون أشياءً مجنونة عندما يقعون في الحب |
| İnsanlar Aşık olur, sonra aşk biter. | Open Subtitles | الناس يقعون في الحب ثم يتوقفون عن حب الذين وقعوا في حبهم |
| Ama erkekler ile kadınlar Aşık oldukları zaman sevişirler. | Open Subtitles | لكن الرجال يضاجعون النساء عندما يقعون في الحب |
| "Aşık olan gözyaşı döker" | Open Subtitles | أولئك الذين يقعون في الحب ، مذرفوا الدمع |