| Sana tonbalığı sandviçi getirdim. Beynin gıdası olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | ،لقد أحضرت لك شطيرة تونة يقولون أنها غذاء العقل |
| İlk geldiğinde genç ve güzel olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنها عندما وصلت لأول مرّة كانت شابّة وجميلة |
| Hayır, ikizler çıkarttı. Ama senin fikrin olduğunu söylediler. | Open Subtitles | كلا, التوأم فعلا لكنهم يقولون أنها كانت فكرتك |
| Bazı geçmiş tecrübelerim olmuştu ve bana bozulma olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لديّ سيرةٌ ذاتية متنوعة، يقولون أنها متسمة بالإنحلال. |
| "Bunun son şarkı olduğunu söylerler Ama görüyorsunuz ki bizi tanımazlar. | Open Subtitles | يقولون أنها الأغنية الأخيرة إنهم لا يعرفوننا |
| Catania'da bir esnafla birlikte sapık eğilimlerle takıIıyor diyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنها تعبث مع بائع من كاتانيا ذو نوايا سيئة |
| Derler ki; gündüz vakti avlanırlarken, güneş parlamazmış. | Open Subtitles | يقولون أنها لردع الوهج من الشمس خلال النهار بينما كانوا يصطادون |
| Dediklerine göre siyahların beyazlara sopa kaldırabildiği... | Open Subtitles | يقولون أنها اللعبة الوحيدة جيث يلوح رجل أسود ... |
| Bazılarına göre orası Iowa'daki en iyi şehir. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أنها أفضل مدينة في (لوا) |
| Bunların 12 yaşın altındaki çocuklara göre olduğunu söylüyorlar ama bana sorarsan bu tam bir saçmalık. | Open Subtitles | التي يقولون أنها مخصصة فقط للأطفال دون الـ 12 سنة لكني بالطبع أقول أن هذا هراء |
| Küçük bir uçak olduğunu söylüyorlar. Fakat bu küçük bir pervaneli uçak değil. | Open Subtitles | يقولون أنها طائرة دعامية ولكن هذه ليست طائرة دعامية |
| Üzgünüm, Komutan. Acil olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | أسف ايتها القائدة , يقولون أنها حالة طارئة |
| Babasından daha beter olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | تعلمون ماذا يقولون... . أنها أصبحت أسوأ من والده. |
| Kullandığım anti depresanların yan etkisi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقولون أنها ردة فعل للأدوية المضادة للقلق التي تناولتها |
| Dünyanın sonu değil! - Sakın imzalama. - Ameliyatın acısız olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لا توقعى هذه الورقة - إنهم يقولون أنها ليست مؤلمة - |
| İyi olduğunu söylediler. İyi misin? | Open Subtitles | ـ إنهم يقولون أنها بخير ـ هل انت بخير؟ |
| Veya belki de kendilerinin daha zeki olduğunu veya bir kokteylde gösteriş yaptıklarını sanırlar ve gri olduğunu söylerler. | Open Subtitles | أو ربما يظنون أنهم أكثر ذكاءاً أو أنهم في حفل كوكتيل يتصرفون بتصنع ثم يقولون أنها رمادية. |
| Günün en önemli öğünü olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقولون أنها أهم وجبة في اليوم |
| Çok güzel bir yer olduğunu söylerler. | Open Subtitles | بلى. يقولون أنها مكان جميل |
| Valla yüzde yüz ondandır demiyorlar ama büyük ihtimalle ondandır diyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يجزمون مائة بالمائة أنها السبب ولكنهم يقولون أنها على الأرجح هى السبب |
| Derler ki, tüm gezegenin bir haftalık maaşına tekabül eder. | Open Subtitles | يقولون أنها تساوي أجور الكوكب كله لأسبوع كامل |
| Dediklerine göre bayılıyorlarmış böyle tazelere. | Open Subtitles | يقولون أنها أفضل من فروج النساء |
| Bazılarına göre orası lowa'daki en iyi şehir. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أنها أفضل مدينة في (لوا) |