| Saçımı öyle kestirsem diyorum, ama doktor eski modalardan nefret ediyor. | Open Subtitles | هل ممكن استعير ماكينة الشعر منك؟ لكن الدكتور يكره الموضات القديمة |
| Kardeşim bütün dünyadan nefret ediyor, en çok da senden. | Open Subtitles | أخي يكره العالم كله ويكرهك أنت أكثر من أي شئ |
| Kardeşim bütün dünyadan nefret ediyor, en çok da senden. | Open Subtitles | أخي يكره العالم كله ويكرهك أنت أكثر من أي شئ |
| Her şey teke tek hallediliyordu. Paulie toplantılardan nefret ederdi. | Open Subtitles | كل شيء كان رجل مقابل رجل بولي كان يكره المؤتمرات |
| Belli ki klasik müzikten oldukça... nefret eden birini arıyoruz. Şuna bak. | Open Subtitles | حسناً ، من الواضح أننا نبحث عن شخص يكره حقاً الموسيقى الكلاسيكية |
| Madam Guérin, Victor'un yabancılardan nefret ettiğini unutarak Doktor Gruault'u eve çağırdı. | Open Subtitles | السيدة غيران استدعت الطبيب ناسية أن فيكتور يكره حضور الضيوف إلى المنزل |
| Hammond teftişleri hiç sevmez. | Open Subtitles | هاموند يكره المعاينات إنها تبطىء جميع العمليات |
| Bunu her kim yapıyorsa, alenen aynalardan nefret ediyor olmalı. | Open Subtitles | أياً كان من فعل هذا ،من الواضح إنه يكره المـرايـا |
| Günlüğüne göre kalçalarından nefret ediyor ve kızlara karşı utangaç. | Open Subtitles | وفقاً لمذكراته، انه يكره أشيائه و هو خجول مع النساء، |
| Adama ne oldu bilmiyorum ama üniversiteden cidden nefret ediyor. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا يحدث لذلك الرجل لكنه حقًا يكره الكُلية |
| Bana yaşadığı Kudüs'ten bir Ortadoğu yemeği getirdi; ben de ona koşer çikolata getirdim ve "Tanrı Yahudilerden nefret ediyor" pankartı tuttum. | TED | أحضر لي حلويات شرق أوسطية من القدس حيث يعيش، وأحضرت له شكولاتة كوشير مع لافتةٍ في يدي مكتوب عليها "الرب يكره اليهود." |
| Ama trol paradokstan nefret ediyor ve gönüllü bir şekilde bir paradoks yapamaz. | TED | ولكن الوحش يكره المفارقات، وبالتالي فهو لن يساهم في بناء إحداها. |
| Şunun altına çizeyin, her yan iş birisi işinden nefret ediyor diye başlamıyor. | TED | أريد أن أؤكد أنه ليس كل نشاط جانبي قد بدأ بسبب أن هناك شخص ما يكره عمله. |
| Herkesten nefret ederdi, herkes de ondan. | Open Subtitles | إنه يكره جميع من في المملكة وجميع من في المملكة يكرهونه |
| Babam liberallerden nefret ederdi. Daha çok komünist saflarda yer alırdı. | Open Subtitles | لا , والدى كان يكره الليبراليين هو اتخذ الخط الشيوعى فى الاساس |
| Ailenden benim kadar nefret eden biriyle tanışmak güzel oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أقابل شخصاً يكره عائلتك بقدر كراهيتي لها. |
| Eğer gerçekten oğlumun arkadaşı olsaydın Roger'ın benden nefret ettiğini bilirdin. | Open Subtitles | إذا كنت حقا صديق ابني، كنت أعرف أن روجر يكره لي. |
| Ali Osman hiç sevmez böyle yakıştırmaları. O Ali Osman'dı. | Open Subtitles | إنه يكره هذه التسميات لقد كان علي عثمان ببساطة |
| Kötü haberlerden daha çok nefret ettiği tek şey ondan saklanan kötü haberlerdir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يكره أكثر من الأخبار السيئة هو إخفاء الأخبار السيئة عنه |
| Onu yıkadım ve sonra tasmasını takmayı Garfield tasmayı hiç sevmiyor. | Open Subtitles | أعطيته حمّاما البارحة، ونسيت أن أعيد له طوقأ العنق أنت تعلم ، جارفيلد يكره طوق عنقه |
| Müziğine dalmışken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmaz. | Open Subtitles | عندما يستمع إلى موسيقاه يكره أن يزعجه أحد |
| Basgitsin Dağı'na çıkıp milyarlarca milyometre çevremizde Noel'den nefret eden tek yaratığı kışkırttıklarını söyleme! | Open Subtitles | لم يكونو على أعلى جبل الكرامبت والمثبت بأنه هناك مخلوق واحد يبعد بليون أو بليون متر من هنا يكره عيد الميلاد |
| Bu konuda seni suçlayamam bak. Hepimiz hastalarımızdan nefret ediyoruz. | Open Subtitles | حسناً لا استطيع ان اعارضك على هذا فجميعنا يكره مرضانا |
| Cady'nin puro dumanından nefret ediyormuş ve sürekli mızmızlanıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يكره السيجار التي يدخنها كادي وكان دائم الشكوي منها |
| de Gaulle'dan nefret eder ve ona hizmet ettiğimi biliyor. | Open Subtitles | يكره ديغول ويعلم أنني عملت معه. |
| Kılıcı yoktu. Belki de silahlardan nefret ediyordur. | Open Subtitles | الكلت ليس لديهم سلاح ربما هو يكره الأسلحة |
| Bu zaman süresince nefreti veya aşkı dinmemiş biri olamaz mı? | Open Subtitles | ألا يستطيع المـرء أن يحـب او يكره في هـذه المــدة؟ |
| Hiç kimse tarihten nefret etmez. Sadece kendi geçmişinden nefret eder. | Open Subtitles | لا أحد يكره التاريخ إنهم يكرهون تاريخهم الشخصي |