| İnsanların Senden nefret etmesi iyi bir his olmasa gerek. | Open Subtitles | . و لا يسرني قط أن الناس كما تعرف يكرهونك |
| Ama bir sabah anonsunda herkesin Senden nefret etmesini sağlayabilirim. | Open Subtitles | و لكني يمكنني القيام بإعلانات صباحية ستجعل الجميع يكرهونك للأبد |
| Diğer melekler bunu yaptılar, çünkü Senden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | ملائكة اخرى قامت بهذه الحرب لأنهم يكرهونك |
| Sizden nefret eden yeterince insan varken, ...bazen tam ortalarında durmalısınız, ...ve sizi öldürmeden önce, birbirlerinin başını yemelerini umut edin. | Open Subtitles | عندما عدد من الناس يكرهونك التحرّك الوحيد أحيانا هو أن تقف في الوسط وتتمنّى أن يقتلوا بعضهم البعض قبل أن يقتلوك |
| Bütün Ateş Ulusu Senden nefret ediyor. | Open Subtitles | هناك أمة كاملة من مُخضعي النار يكرهونك لنخرجك من هنا |
| İnsanların sana ısınması biraz zaman alabilir ama Senden nefret etmiyorlar. | Open Subtitles | ربما سيستغرق الامر وقتاً طويلاً ليتقربو منك لكنهم لا يكرهونك . |
| Dışarı çıktığında Senden nefret eden ve korkan bir dünya var. | Open Subtitles | والعالم كله مليء باناس يكرهونك ويخافون منك |
| Çevrende başkaları varken pislik yapmayı. Senden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | التصرف بالنذاله عندما يكون الجميع حولك ما عداي انا ،أنهم يكرهونك بما فيه الكفايه |
| Belki de listeye Senden nefret edenleri de eklemeliyiz. | Open Subtitles | عليك أن توسع اللائحة لتشمل الأشخاص الذين يكرهونك |
| Yalnız kalman boşuna değilmiş. Okuldaki herkes Senden nefret ediyordu. | Open Subtitles | ثمة سبب لوحدتك، لأنهم يكرهونك في المدرسة، جميعهم |
| Yalnız olmanın bir sebebi var. Okulda herkes Senden nefret ediyordu. | Open Subtitles | ثمة سبب لوحدتك، لأنهم يكرهونك في المدرسة، جميعهم |
| Fakat dışarıda seni isteyen insanlar olduğunun artık farkına varmalısın. Senden nefret ediyorlar... | Open Subtitles | إن هناك أناس في الخارج يريدونك إنهم يكرهونك |
| Kimin ne olduğu o kadar önemli değildir. Hepsi Senden nefret eder. | Open Subtitles | لا تتعب نفسك بمحاولة أن تعرف حقيقتهم فكلهم يكرهونك |
| Ama bu sefer Senden nefret ettikleri için var olduğunu bilmedikleri için değil. | Open Subtitles | حسنٌ ، لقد فعلوا ذلك هذه المرة على الأقل بسبب أنهم يكرهونك لا بسبب أنهم لايعلمون بوجودك |
| Onlara yardım etmeye çalışsan bile Senden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | حتى لو حاولت مساعدتهم فهم لا يزالون يكرهونك |
| Senden ve dostlarından benim kadar nefret eden ortaklar buldum. | Open Subtitles | و عثرت على شركاء يكرهونك و أصدقائك بقدر ما أكرهك أنا |
| Sen kimsin ki insanlar senden bu kadar nefret ediyor? | Open Subtitles | من لديه اعداء بهذا الشكل من انت حتى يكون لديك ناس يكرهونك بهذا الشكل ؟ |