| Sana bir servete mal olur ve eninde sonunda eline sıçar. | Open Subtitles | يكلّف ذلك ثروة، وإن عاجلاً أم آجلاً يكلّف ذلك ثروة |
| Donanma'nın sırrının ajanlarımın hayatına mal olabileceğini siz anladınız mı peki? | Open Subtitles | وهل تفهم أن سر البحرية يمكن أن يكلّف عملائي حياتهم؟ |
| İki çocuğunu kreşe göndermek sana ne kadara mal oluyor? | Open Subtitles | لذا كم يكلّف أنت أَنْ يَكُونَ عِنْدَكَ طفلان هنا؟ |
| Çatıyı yaptırmak arabanın kendisinden daha pahalı. | Open Subtitles | تصليح السقف وحده يكلّف أكثر من قيمة السيارة |
| İpeğin kuru temizlemesi pahalı. | Open Subtitles | قماش حريري، تنظيفه في المصبغة يكلّف الكثير |
| Şu anda bunu yapmanın hiçbir maliyeti yok. | TED | الآن، لا يكلّف هذا أي شيء عمليًا. |
| Fazladan her pound ağırlık, irtifada 30 santime mal olur. | Open Subtitles | كل باوند زيادة في الوزن، يكلّف قدما في الإرتفاع |
| Erkek iş sahipleri ile çalışma ortamında çok farklı anlatılar duyuyorum ve bu farkın kadınlarda 20 sente mal olduğunu düşünüyorum. | TED | أسمع قصصاً مختلفة للغاية فيما يتعلق بالعمل مع أصحاب الأعمال من الذكور وأعتقد أن هذا الإختلاف يكلّف النساء 20 سنتاً مقابل كل دولار. |
| Bu karışım Teksas Eyaleti'ne infaz başına yaklaşık 86.08$'a mal oluyor. | Open Subtitles | الكوكتيل الكامل يكلّف ولاية تكساس تقريبا $86.08 لكل إعدام |
| Kararın Sydney'nin hayatına mal olacaksa bunu yapamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع. ليس عندما deciSlonك قد يكلّف سدني يفها. |
| Senatoya mal oluyor bu çok miktarda ki para . | Open Subtitles | يكلّف مجلس الشيوخ الكثير من المال. |
| Bu işin günlüğü 50 bin dolara mal oluyor. | Open Subtitles | إنّه تصوير يكلّف 50 ألف دولار يومياً |
| - Milyonlarca liraya mal olmuştur. | Open Subtitles | ألا يكلّف هذا أطنانا من الدولارات؟ |
| Ful beden saklama kaça mal oluyor, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعرفان كم يكلّف حفظ جسم كامل؟ |
| - Çalıştığımız yer gibi bir yerde... yemek yemenin buradan $500 fazlaya mal olmasını açıklayabilir misin? | Open Subtitles | -برري لماذا يكلّف أكثر بـ 500 دولار للأكل في مكان نعمل فيه ولا يكلّف في مكان كهذا. |
| Çok naziksiniz ama yiyemem. Çok pahalı. | Open Subtitles | أنت لطيفة، لكنني لا أستطيع فهو يكلّف الكثير من المال |
| - Hayır, hayır, hayır. Bunu kabul edemem. Arabamdan bile daha pahalı. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا حقاً ، لايمكني هذا يكلّف أكثر من ثمن سيارتي |
| Nankör bir mankenim. Ve bu daha pahalı. | Open Subtitles | أنا عارضة ناكرة للجميل وهذا يكلّف أكثر |
| Tüm haftalığından daha pahalı bir yemek kursunda Sam'e yaklaştın. | Open Subtitles | إقتربت من (سام) في صف الطبخ الذي يكلّف أكثر مما تكسبي طوال الإسبوع |
| Hiç olmasa bir at kadar maliyeti yok. | Open Subtitles | على الأقل, لا تكلف كثيراً كما يكلّف الخيل... |
| Çeyrek milyon dolar maliyeti olan küçük bir kuş. | Open Subtitles | طائر صغير يكلّف ربع مليون دولار |
| Bunun onlara maliyeti ne olacak ? | Open Subtitles | في ماذا يكلّف إليهم؟ |