"يكن بهذا" - Translation from Arabic to Turkish

• o kadar
• kadar da
• değildi
• bu kadar

o kadar da kötü değildi. Sen onu benim kadar tanımadın.
أنه لم يكن بهذا السوء أنت لم تعرفه كما أعرفه أنا

Ben çok küçükken çalışıyordu. O zaman, o kadar kötü değildi.
عندما كنت صغيرة وهو كان بالعمل لم يكن بهذا السوء حينها

Ama o kadar da keyifli olmayan bir çocuk vardı.
و لكن كان هناك ولد واحد لم يكن بهذا الحماس

Aramızda kalsın kızlar, ama yıllardır bu kadar aktif olamamıştı.
فقط فيما بيننا، لم يكن بهذا المرح منذ سنوات

Bizim çocuklar ona Kalaşnikov adını taktılar, ama o kadar da kötü değildi.
كان يطلقون عليه قاذف اللهب ولكن لم يكن بهذا السوء

- Tamam, o kadar kolay değil, ama o kadar kötü de değil. - Tabi?
هيا , إنّه لم يكن سهلا , ولم يكن بهذا السوء حقا؟

Annenle işlerin dün o kadar kötü gittiğini sanmıyorum.
ليس علي فعل ذلك اليوم أعتقد أن الأمر لم يكن بهذا السوء مع والدتك أمس

Yani benden gençti, ama o kadar da genç değildi.
انا اعني,لقد كان أصغر لكنه لم يكن بهذا الصغر

Yaşadığın şey her neyse, eminim o kadar kötü bir şey değildir.
أياً كان ما حدث أنا متأكد أنه لم يكن بهذا السوء

Bir süre sonra o kadar da kötü olmamaya başladı çünkü işi bittikten sonra bana sarılırdı ve...
إنه لم يكن بهذا السوء بعد فترة من الوقت لأنه لم يتمكن منى بعد ذلك

o kadar da kötü değildi, değil mi?
الأمر لم يكن بهذا السوء ، اليس كذلك ؟

- Düşündüğünüz gibi değildi Bay Bannion!
الأمر لم يكن بهذا الشكل يا سيد بانيون بالتأكيد

Son baktığımda su bu kadar yüksek değildi.
الماء لم يكن بهذا الإرتفاع في آخر مرة نظرت فيها

Ambara kadar gözlerim bağlıydı. bu kadar uzak değildi.
لقد كنت معصوب العينين طوال الطريق الى السجن,لم يكن بهذا البعد