"يكن هو" - Translation from Arabic to Turkish

• o değildi
• o değilse
• o değil
• o değildiyse
• suçlu olmasaydı o
• o değilmiş

Bu sabahki, o değildi. Dün geceyi mi diyorsun? Evet.
هذا الصباح لم يكن هو أم أنكِ تقصدين الليلة الماضية؟

Az önce seni kurtaran o değildi. Ben yaptım.
لم يكن هو الذى أنقذ حياتك حتى الآن أنا التى فعلت ذلك

o değilse, lütfen kapıyı başkasına açma.
إذا لم يكن هو ، من فضلك لا تفتح الباب أمام أي شخص

Eğer bu o değilse ancak bu topraklardan cesediniz çıkar.
اذا لم يكن هو سنقوم بطردكم من هذه الارض من اجل السلام

Hayır hanımefendi, cevap o değil ve herhangi bir ödül vaat etmiyoruz.
لا، سيدتي، لم يكن هو نحن لم نعرض أية جائزة

Sana söylüyorum, eğer o değildiyse de onun ikiziydi.
أنا أخبرك اذا لم يكن هو فلا بد اٍنه توأمه

Bana birisini gösterdiler. o değildi. O benim kocam değildi.
لقد ارونى شخصا ما , لم يكن هو لم يكن زوجى

o değildi, fakat söz veriyorum ona mesajını ulaştıracağım, tamam mı?
أنا آسف لم يكن هو , كان شخصا ً أخر و لكن أعدك بأنى سأخبره برسالتك ـ حسنا ً ؟

o değildi. Arkadaşım benim hatamdı. Ben aramıştım.
لم يكن هو , ذلك ياصديقي كان خطئي أنا من أتصل بك

Güvenilmeyen adam o değildi.
الرجل الذي لا استطيع الوثوق به لم يكن هو

Güvenebileceğin bir dostun olmasının güzel olduğunu öğrenen kişi sadece o değildi.
لم يكن هو الوحيد الذي تعلم أن وجود صديق يمكن الثقة به هو أمر رائع.

o değildi. BE,şartlı tahliyesi için 10 yılı var.
لم يكن هو الفاعل ، مسجون بسبب اقتحام المنازل10 سنوات وهناك احتمالية اطلاق سراح مشروط

O evin dışında oturunca veya bütün o seyahatler boyunca görmek istediğin kişi o değildi.
لم يكن هو من أردتي رؤيته عندما جلستي خارج ذاك المنزل عندما ذهبت لكل تلك الرحلات

Eğer o değilse, benim kartımı kim gönderdi?
إذا لم يكن هو من أرسل لى البطاقة فمن أرسلها؟

Peki o değilse, sizce kimdi?
و لكن اذا لم يكن هو فمن تعتقد انه الفاعل؟

o değilse bile beraber çalıştığı birileri anlamış olmalı.
حسناً أذا لم يكن هو , قطعا الناس يعملون عليه

Son gördüğü ölüm babasının ki ama onu resimde gördüm, hayalet o değil.
الوفاة الوحيدة مؤخراً التي وجدتها هي لأبيه ولكني رأيت صورة له في منزلهم ولم يكن هو

Zaten en başında silahları meyhaneye getiren o değil miydi?
ألم يكن هو من أحضر البنادق إلى باب حانتك في المقام الأول؟

Gerçek suçlu olmasaydı o ayrıntıları asla bilemezdi.
إنها أشياء كان لن يعرفها لو لم يكن هو القاتل

Mesajı atan o değilmiş. Baldızımmış.
لم يكن هو الذي تراسله حتّى بل كانت كنّتي