| Onu ne kadar sevseler de, bizden biri değildi. İtalyan değildi. | Open Subtitles | برغم من حبهم له,لم يكن واحداً منا أعني لم يكن ايطالياً |
| Sistemli bilgi tahmin programlarım pek çok senaryo ortaya koymuştu ama bu kesinlikle onlardan biri değildi. | Open Subtitles | برامج تدريبي غطت العديد من السيناريوهات لكن هذا، من الواضح أنه لم يكن واحداً منها |
| Ama Harrison'u öldürmek... bunlardan biri değildi. | Open Subtitles | ولكن قتل هاريسون لم يكن واحداً منهم |
| Onlardan biri olmadığını öğrendiklerini düşünüyorum sadece. | Open Subtitles | لا يسعني إلاّ افتراض أنّهم اكتشفوا أنّه لم يكن واحداً منهم |
| Bunun, o kararlardan biri olmadığını bana kanıtlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أود منك ان تثبتي أن هذا لم يكن واحداً منها. |
| FBI ajanı, onlardan biri değildi ama... | Open Subtitles | FBIعميل الـ... لم يكن واحداً منهم، ولكن... |
| O onlardan biri değildi. | Open Subtitles | ولم يكن واحداً منهم |
| Bizden biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن واحداً منا. |
| O hiçbir zaman onlardan biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن واحداً منهم قط. |
| Sizden biri olmadığını öğrenmek mutlu etmiştir kesin. | Open Subtitles | أعتقد بأنكَ ستسرُ لمعرفة أنه لم يكن واحداً منكم. |