| O zaman, sana yakışmış. Bir ara ödünç alabilirsin. | Open Subtitles | ـ مقيده بشريط كهربائي ـ حسناً إنه يلائمك |
| Temsilci Kroft, bu dudak parlatıcısı size çok yakışmış. | Open Subtitles | أيتها النائبة كروفت مرطب الشفاة هذا يلائمك تماما |
| Çok hoş bir kızsın Epiphany. İsmin sana yakışıyor. | Open Subtitles | أنت فتاه جميله جدا يا إبيفانى إسمك يلائمك |
| uygun bir şeyler bul ve kaldır kıçını! Geç kaldık. | Open Subtitles | جد شيئا يلائمك في الخزانة و حرك مؤخرتك نحن متأخرون |
| - Eğer sizin için de uygunsa yarın yerleşebilirim. - Yarın mı? | Open Subtitles | سوف أنتقل إليها غداً إذا كان هذا يلائمك غداً ؟ |
| Bu gömlek uyar umarım. | Open Subtitles | بالتأكيد أمل أن يلائمك هذا القميص |
| Benim bir sürü yüzüm var ama sana en çok bu yakışır. | Open Subtitles | لديّ العديد والعديد. لكن هذا الوجه أفضل ما يلائمك. |
| Sikander diyeceğim. yakıştı sana. | Open Subtitles | أعتقد بأنى سأناديك سيكاندر .فهذا يلائمك أكثر |
| Haydutluk sana ve ekibine çok yakışmış. | Open Subtitles | يلائمك مظهر رجل العصابات أنت وفريقك بالمناسبة. |
| Yeni kral'ın muhafız kıyafeti yakışmış. | Open Subtitles | الزي الموحد للحرس الخاص بالملك , يلائمك تماما |
| Biraz zayıflamışsın. Çok yakışmış. | Open Subtitles | لقد أصبحت أنحف و يلائمك ذلك جداً |
| - Mavi sana çok yakışmış. - Beğendiğine sevindim. gerçekten iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | الأذرق يلائمك جداً - يسعدنى أنه يعجبك - |
| - Mavi sana çok yakışmış. - Beğendiğine sevindim. | Open Subtitles | الأزرق يلائمك جداً - يسعدني أنه يعجبك - |
| Sana kesinlikle yakışıyor. | Open Subtitles | هذا يلائمك تماما |
| Pembe sana yakışıyor. | Open Subtitles | اللون القرنفلي يلائمك |
| Marcellus, ismin ne kadar da yakışıyor. Ufak savaşçı. | Open Subtitles | (مارسلاس)، كيف يلائمك اسمك أيّها المحارب الصغير |
| "Büyük ihtimal senin vücudun bu elbise için uygun değil" veya "Bu elbise tam üstüne göre, ama asıl istediğin kıyafetten tamamen farklı." | Open Subtitles | فربما جسمك ليس جاهزا لهذا اللباس أو هذا وقد يلائمك هذا اللباس كثيرا لكني أشعر بأن الوحيد الذي يناسبكِ حقا مختلفا جدا |
| Nasıl uygun görüyorsan öyle seslenebilirsin, genç bayan... | Open Subtitles | يمكنك أن تدعوني بما تظنينه يلائمك أيتها الشابة |
| Eğer sana da uygunsa, beni büromdan arayabilirsin 5-4-4 1-8-1-7. | Open Subtitles | إن كان هذا يلائمك أتصل بي في مكتبي على الرقم 544 ـ 1817 |
| Eğer uygunsa. Çabuk, ya da kusursuz yapabilirim. | Open Subtitles | بأسرع وقت يلائمك أستطيع القيام بها بسرعة أو بشكل صحيح |
| Güzel, bu sana uyar. | Open Subtitles | حسنا.. ربما يلائمك هذا |
| Ve karının yatağını sıcak tutmak sana daha çok yakışır. | Open Subtitles | و يبقى سرير زوجتك دافئ و يلائمك بشكل أفضل |
| Çok yakıştı. | Open Subtitles | إن هذا يلائمك جيدًا |