| O adamların neden senin peşinde olduklarına dair bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أى فكرة لماذا كان يلاحقك هؤلاء الرجال؟ |
| peşinde olan kişinin ilgisini çekmek için bu formu dolduracağız ama bu sefer koşulları biz belirleyeceğiz. | Open Subtitles | سنضع المعلومات التي نريد لاخراج من يلاحقك ولكن هذه المرة سنتحكم بالأحوال |
| peşinde olan kişinin ilgisini çekmek için bu formu dolduracağız ama bu sefer koşulları biz belirleyeceğiz. | Open Subtitles | سنضع المعلومات التي نريد لاخراج من يلاحقك ولكن هذه المرة سنتحكم بالأحوال |
| Paranoya mantık dışı bir takip edilme ve her an ifşa olma korkusudur. | Open Subtitles | الإرتياب هو الخوف اللامنطقي أن هناك أحدا يلاحقك أنك ستفضح في أي دقيقة |
| Hayır, bir canavar tarafından takip edilmiyorsunuz, toplum önünde konuşma yapıyorsunuz, bazı insanlar için bu ölümden bile beter. | TED | لا يلاحقك وحش لكنك تتحدث على الملأ مصير يراه البعض أسوأ من الموت. |
| Şu anda kız ölü ya da diri fark etmez. Sonra da peşine düşecek. | Open Subtitles | سواء هي حية أو ميتة لا يهم سوف يلاحقك مباشرة |
| Kül olana kadar yakmak, peşinden gelemeyecek hale gelene kadar. | Open Subtitles | و تحويلهم كليا إلى رماد لكي لا يتبقى شيء يلاحقك |
| Eğer Miller'ın senin peşinde olduğunu düşünüyorsan büyük ihtimal peşindedir. | Open Subtitles | إن كنت تظن أنه يلاحقك فهو يلاحقك على الأرجح |
| peşinde hala birinin olduğunu bilirken buraya dönmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | من المؤكد انه كان صعباً ان تعودي هنا بمعرفة ان شخصاً مازال يلاحقك. |
| Ben de sınırın ötesinde yaptığın bir şeyden dolayı peşinde birileri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أن هناك من يلاحقك بعد أن فعلت شيئاً على الحدود |
| Çıkma iznini aldık, Tess. Ntac'ten hiçkimse peşinde değil. | Open Subtitles | لا تقلقي يا تيس , هذا رسمي NTAC لن يلاحقك أي فرد من الـ |
| Madem ki bu Özel Kuvvet'in peşinde olmasından bu denli korkuyorsun, kalkıp da eve en yakın bara gelmek sence mantıklı bir hareket mi? | Open Subtitles | إن كنت خائفة لهذه الدرجة من أن "يلاحقك الأشخاص من "جيريكو و أنا وجدتك تدخلين إلى الحانة الأقرب هل تظنين أن هذه خطوة ذكية؟ |
| peşinde kimin olduğuna göre değişir. | Open Subtitles | ذلك يعتمد على طبيعة من يلاحقك. |
| Özellikle peşinde birileri olduğunu bildikten sonra. Her zaman peşimde birileri olacak, tamam mı? | Open Subtitles | خصوصا إذا كنت أعلم أنّ هناك من يلاحقك - سيكون هناك دائما من يسعى خلفي، اتفقنا؟ |
| Kaydı izledim. Seni takip eden FBI. | Open Subtitles | لقد شـاهدت الشـريط ان الشـخص الذي كان يلاحقك هو من الاف بي آي |
| Efendim, sanırım birileri sizi takip edip, öldürmeye çalışmış. | Open Subtitles | سيدي اشعر بأن شخصاً ما كان يلاحقك يريد قتلك |
| Efendim, sanırım birileri sizi takip edip, öldürmeye çalışmış. | Open Subtitles | سيدي اشعر بأن شخصاً ما كان يلاحقك يريد قتلك |
| Artık senin ya da başka birinin peşine düşmeyecektir. | Open Subtitles | و هو بذلك لن يلاحقك لأجل هذا أو يلاحق أى شخص آخر |
| Onca zamandan sonra hala peşinden geleceğini sanmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انتي لاتعتقدين انه بعد هذهِ المده لازال يلاحقك , اليس كذالك ؟ |
| Hızlıca yürüdüğünüzü gördük de peşinizde bir domuz falan mı var dedik. | Open Subtitles | رأيناك تركض بشده ـ ـ ـ أعتقدنا بأن خنزير بري يلاحقك |
| Bir şey soracağım. Peşindeki adam bandajlı mıydı? | Open Subtitles | سؤالاً واحد هل الرجل الذى يلاحقك يرتدى ضماده؟ |
| peşinizdeki kim, Angie'nin Peşindeki kim? | Open Subtitles | من الذي يلاحقك ، ويلاحق (إنجي)؟ |