| Daha fazla zamana ihtiyacım var çünkü kendimi hazır hissetmiyorum Korkuyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه يلزمني بعض الوقت، لأنني أشعر بأنني غير مستعد بعد |
| Biraz acı, sinir akışı tam ihtiyacım olan şeydi. Teşekkürler. | Open Subtitles | ألم خفيف, موجة عصبية ذلك ما كان يلزمني, شكرا لك |
| Tek ihtiyacım bende olan fakat sende asla olmayan şey. | Open Subtitles | لا يلزمني إلّا ما أملكه وما لن تحصلي عليه أبداً |
| Uzaklaşalım şu leşten. İhtiyacım olanı aldım. | Open Subtitles | لنبتعد عن هذه الجيفة النتنة لديّ كُل ما يلزمني هنا |
| Sana böyle bir araba almam ne kadar sürer biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين كم مِن الوقت يلزمني لتوفير سيّارة كتلك؟ |
| Steroid aramıyorum. Öksürük şurubu gibi birşeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | لم أطلب منك منشطات يلزمني فقط شراب للسعال |
| Hadi evlat. Bazen senin güvenin bana ihtiyacım olan bütün gücü verir. | Open Subtitles | هيا يا بني، أحياناً إيمانك هو كل ما يلزمني للمواصلة |
| Çalışmak için bir güne daha ihtiyacım var, Tanrım. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | يلزمني يوماً واحداً للدراسة يا إلهي، تلزمني مساعدتك |
| Çalışacak bir gün daha lazım, Tanrım[br]Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | يلزمني يوماً واحداً للدراسة يا إلهي، تلزمني مساعدتك |
| Salataya, salatalık koymuyorlar. Benim salatalığa ihtiyacım var. | Open Subtitles | يرفضون وضع الخيار في السلطة، يلزمني الخيار |
| bu zaten keşfedildi bunu almak için paraya ihtiyacım var neyi ispatlamaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | هنا أجمل ما بالأمر، لقد تم بناءه بالفعل يلزمني المال لشراء طفلاً لتربيته في الصندوق حتى عمر الثلاثين ماذا تريد أن تثبت؟ |
| ama 100,000$ yeterli değil daha fazlasına ihtiyacım var neden kumar oynamıyorsun? | Open Subtitles | ولكن مائة ألف دولار لا تكفي، يلزمني المزيد لمَ لا تنضم إلى جماعة القمار؟ |
| Dur bir dakika. Masaja ihtiyacım var. Halimi görmüyor musun? | Open Subtitles | مهلاً، يلزمني التدليك، ألا ترى مدى حاجتي؟ |
| Bu son olacak. Söz veriyorum. Sadece bu gece biraz nakte ihtiyacım var. | Open Subtitles | أرجوك، هذه آخر مرة، أعدك، يلزمني فقط بعض النقدية الليلة |
| Rekabet için neye ihtiyacım olduğunu biliyorum. Ve seçtiğim takım da bu. | Open Subtitles | أعرف ما يلزمني للمنافسة وهو الفريق الذي اخترته |
| Erkeğe ihtiyacım yok değil. | Open Subtitles | ليس أني بحاجة إلى رجل، فلا يلزمني رجلاً في أي شيء |
| Kafamda bir delik açılmasına ihtiyacım olduğu kadar bir erkeğe ihtiyacım var, ama... | Open Subtitles | ليس أني بحاجة إلى رجل، فلا يلزمني رجلاً في أي شيء |
| Onu zorba olarak etiketlendirdiğim sürece, ihtiyacım olan kötü karakteri bana sağlayan, kendini beğenmiş bir öfkeyle yoluma devam edebilirdim. | Open Subtitles | وأني ما دمت أعتبرها المتنمرة، كنت أستطيع المحافظة على غضب مبرر كان يبرر أي سلوك سيئ يلزمني القيام به. |
| İhtiyacım olan herşeyi bana verecek, bu sayede ben de davayı kazanacağım. | Open Subtitles | إنه مستعد أن يعطيني كل ما يلزمني لأربح القضية. |
| Yerine birini bulmam ne kadar sürer, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف كم يلزمني من وقت لأجد بديلاً لك؟ |
| Bana hemen iyi bir avukat lâzım! | Open Subtitles | -تبدو مذعوراً يلزمني محامي لعين في الحال! |