"يلمسون" - Translation from Arabic to Turkish

• dokunuyor
• dokunmazlar
• dokunmasınlar
• dokunmuyorlar

Geçen gün saç olayını düşünüyordum garip olan şey insanlar birbirlerinin saçına dokunuyor.
كنت أفكّر بشأن الشَعر، وأن أغرب شيء فيه، هو أن الناس يلمسون شعر أناس آخرين.

Doktorlardan bıktım..sürekli doktorlar onlara dokunuyor, bulaşıyor..hep doktorlar
ولكننى مللت من الأطباء الأطباء يُثبتون الأطباء يلمسون الأطباء الأطباء

Çünkü sözümona Katoliklerin çoğu modern kitleye katıldı, cemaate elleriyle dokunuyor ve ölümlü günah devletinde yaşıyorlar.
لأن أغلب من يسمون بالكاثوليك يحضرون القداس الجديد يلمسون القربان بأيديهم وينغمسون بالخطيئة البشرية

Güzel. İnsanlar üzerinde "yüksek voltaj" yazan şeylere dokunmazlar.
الناس لا يلمسون الأشياء التي كتب عليها "فولت عالي"

Başka hiç bir organa dokunmazlar.
لا يلمسون أي شيء آخر

Çekil, çekil. Bagajlarımıza dokunmasınlar, çok pisler.
لاتدعيهم يلمسون الحقائب, انهم لا يغتسلون

Kamyonlara dokunmasınlar, onlar bizim.
لا تدعهم يلمسون الشاحنات، إنّها ملكنا

Bu adamlar uyuşturucuya dokunmuyorlar bile. Yanından bile geçmiyorlar.
هؤلاء الأشخاص لا يلمسون المخدرات ولا يقتربون منها

İnsanlar dükkanda buna dokunuyor.
الناس يلمسون العبوة فى المحلات

Elemanların eşyalarıma dokunuyor mu?
أشباه ممثليك يلمسون حاجياتي؟

Hepsi birbirine dokunuyor.
-إنهم يلمسون بعضهم

Minik pis şeyler! Hiçbir şeye dokunmasınlar.
لا تدعوهم يلمسون أي شيء

- Şey, lazanyaya dokunmuyorlar bile.
انهم حتى لا يلمسون الطعام المجمد