"يلهث" - Translation from Arabic to Turkish

• nefes nefese
• nefes alıyor
• soluksuz
• solunum yetmezliği

Bir saat sonra, memleketlisi kilometrelerce koşmuş gibi nefes nefese döndü.
بعد ساعة , عاد ذلك المالي و هو يلهث كما لو أنه كان يجري لمسافة ميل

Sonra kazı yapıyor ve mağaradan dışarı doğru sürünüyor ta ki nefes nefese, soluksuz kalana dek.
ويزحف ويخرج مِن الكهف حتى يتمكن من الخروج وهو يلهث

Bu niye sık sık nefes alıyor?
لماذا يلهث هكذا؟

- Soluklanması lazım. - Bayılacak. Derin nefes alıyor.
سيقع مغشياً عليه إنّه يلهث

- Kanepede solunum yetmezliği çekiyordu.
رأيته يلهث على الأريكة

Yine her şey bulanık kafamda. Sadece Meredith'in nefes nefese patikadan geldiğini anımsıyorum.
ثانية لا أتذكر ، حتى الوقت الذى جاء فيه (ميرى) يلهث من الطريق

nefes nefese kalmış.
ماذا فعل.. ؟ إنه يلهث

[nefes nefese kalıyor]
[يلهث]

- Aşırı nefes alıyor görünüyor.
يبدو كأنه يلهث

Mücadele eder, soluksuz kalır ve ölürler.
انه يصارع ، يلهث و يموت