| Şu yeni müfredattan bahsediyorum. Çok fazla çocuk hasta oluyor. | Open Subtitles | هناك مناهج دراسية جديدة كما أن الكثير من التلاميذ يمرضون |
| İlk doğanların ayrıca aşılarına da dikkat edilir ve hasta olduklarında daha sık doktora giderler. | TED | يتم اعطاءهم اللقاحات بانتظام ويذهبون بهم في مواعيد متابعة للأطباء عندما يمرضون. |
| Ravi'ye göre insan ya da hayvan köyünde yetişen herhangi bir şeyi yediğinde ya da sudan içtiğinde hastalanıyor. | TED | يقول رافي إن أكل الناس أو الحيوانات أي شيء ينمو فى قريته، أو شربوا الماء، يمرضون. |
| Yüz binlerce insan ağır hastalanır, şehrin bazı kısımlarında yıllarca, belki onlarca yıl yaşanamaz. | TED | مئات الآلاف من الآخرين سوف يمرضون على نحوٍ مُخيف، و أجزاء من المدينة سوف تكون غير قابله للسكن لسنوات، إن لم يكن لعقود. |
| Ama o gece, Harbor Point'te bir şeyler ters gitti ve bu çevredeki çocuklar hastalanmaya başladı senin oğlun da dahil. | Open Subtitles | لكن فى تلك الليلة ، فى هاربر بوينت شيء ما خطأ قد حدث والأطفال فى المنطقة المحيطة بدئوا يمرضون منهم أبنك |
| Zengin çocuklar mevsim değiştiğinde kolay hastalanıyorlar. | Open Subtitles | الاولاد الاغنياء يمرضون بسهولة عندما تتغير المواسم |
| Tek bildiğim, insanlar hasta olduğunda onları daha hasta ederek tedavi edemezsiniz. | Open Subtitles | ... كل ما أعرفه أنها حينما يمرض الناس لا تعالجهم بجعلهم يمرضون |
| Sadece hasta olduklarında, huysuz olduklarında ve bu evde yaşadıkları sürece. | Open Subtitles | انه فقط عندما يمرضون ويبكون ويكونون في المنزل |
| Normal insanlar da hasta olurlar, sadece otistik insanlar değil... doğanın kanunu bu. | Open Subtitles | الأشخاص الطبيعيون يمرضون أحياناً ليس فقط المصابون بالتوحد هذه هي الحياة |
| Fakat çocukların hasta olduğunda biraz moralleri bozulması normal. | Open Subtitles | لكنه أمر طبيعي على الأطفال أن .. يحسوا ببعض الاكتئاب عند ما يمرضون |
| Doktorlar genellikle semptomlarını önemsemezler çünkü hasta olamayacaklarını düşünürler.. | Open Subtitles | غالباً ما يتجاهل الأطباء أعراضهم لأنهم يعتقدون أنهم لا يمرضون |
| Acil servise genellikle bu insanlar geliyor çünkü onlar da hasta oluyor, yaralanıyorlar. | Open Subtitles | انهم اساسا الناس الذين يأتون الى غرفة طوارئي ..بسبب,حسنا انهم يمرضون و يجرحون أيضا |
| Ne-- doğru mu okuyorum, kuzeye gidenler güneye göre daha çok mu hastalanıyor? | Open Subtitles | ماذا... هل أنا أقرأ هذا جيداً أن الناس الذين بالشمال يمرضون أكثر من |
| İnsanlar da hastalanıyor, onları uyutmuyoruz ama. | Open Subtitles | البشر يمرضون ,ولا يفترض علينا فعل ذلك معهم. |
| Malesef burada daha çok insan hastalanıyor, pek işe yaramıyor. | Open Subtitles | للأسف ، فإن كثيرا من الناس يمرضون هنا حتى ان هذا الأمر لك يختلف كثيرا |
| Evler yanar, arabalar kaza yapar, insanlar hastalanır. | Open Subtitles | المنازل تحترق، السيارات تتحطم. الناس يمرضون. |
| Bak, bu kızlar hastalanır hamile kalırlar ve doktora ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | هؤلاء الفتيات يمرضون أنهم يصابون بالأمراض يحملون يحتاجون الى اطباء |
| Sonra anlaşılan, bazıları hastalanmaya başlamış. Sanırım ben de onlardan biriyim. | Open Subtitles | ثم علي مايبدو بدأ بعض الناس يمرضون أعتقد أنني كنت واحدة منهم |
| İnsanlar Cumartesi günü de hastalanıyorlar öyle değil mi? | Open Subtitles | الناس يمرضون فى يوم السبت أليس كذلك؟ |
| Tıpkı benim gibi hastalanan gerçek insanlarla biraz zaman geçir. | Open Subtitles | اقضي وقتاً مع الناس الحقيقيين مثلي و ستجدين أنهم يمرضون |
| Aslında nedendir bilinmez, bağımlı olmayanlardan daha çok hastalanırlar. | Open Subtitles | في الواقع لسبب ما يمرضون أكثر من غير المدمنين |
| Siberler asla hastalanmaz. | Open Subtitles | فرجال السايبر لا يمرضون أبداً |
| İnsanlar da Irathler de aynı mikrobu taşıyorlar ama Irathler hastalanmıyorlar. | Open Subtitles | البشر و الإيراثيين معرضين للإصابة لكن الإيراثيين لا يمرضون. |
| İnsanlar uyku uyuyamıyorlardı. Sebepsiz yere hastalanıyorlardı. | Open Subtitles | لم يستطع الناس النوم وكانوا يمرضون من دون سبب ويصابون بالجنون |