| Sana her gün günlük hayatta kullanabileceğin futbol muhabbetlerini gönderiyor. | Open Subtitles | بعبارات كرة القدم التي يمكنك استخدامها في المحادثه العاديه, |
| Yemeklerini fırçalamadan yemen için kullanabileceğin yöntemler bulmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ولكن أليس من المفترض أننا نحاول أن نجد بعض الأساليب التي يمكنك استخدامها لأكل طعامك من دون تنظيفها ؟ |
| - kullanabileceğin şeyleri söyle. | Open Subtitles | أخبرني ما موجود به، أيّ شيء يمكنك استخدامها حسناً، إنتظري |
| - Oh ve senin için oraya başka birşey daha bıraktım. - Tekrar kullanabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | وقد تركت شيئاً آخراً لك هناك ظننت بأنه يمكنك استخدامها مجدداً |
| Bu odanın resimlerini internette gördüğümde müzik odası olarak kullanabilirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | عندما رأيت صور هذه الغرفة على الانترنت اعتقدت انه يمكنك استخدامها كغرفتك الموسيقية |
| İhtiyacın varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يمكنك استخدامها |
| - İhtiyacın varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو انه يمكنك استخدامها |
| Silah olarak kullanabileceğin bir şey bul.Keskin bir şey olsun. | Open Subtitles | اعثر على شيء يمكنك استخدامها كسلاح |
| kullanabileceğin bir kod... | Open Subtitles | هناك شفرة يمكنك استخدامها |
| Pettifer, Delaney Ticaret Şirketi Nootka'daki Kızılderililerle ticaret yapmak istiyorsa kullanabileceğin tek malın muhtemelen barut olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال (باتيفير) لو أن شركة (ديلاني) للتجارة تريد المتاجرة مع الهنود بداخل أرض "نوتكا" فالبضاعة الوحيدة التي يمكنك استخدامها هي البارود |