| Şirketi arayabilirsin ama, yerinde olsam beklemezdim. | Open Subtitles | يمكنك الإتصال بالشركة لكن يجب انتظارة ليعود مرة أخرى |
| Telefon holün sonunda. Gerektiğinde beni arayabilirsin. | Open Subtitles | يوجد هاتف في نهاية الردهة يمكنك الإتصال بي |
| Şehre inerken arayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الإتصال بمحاميك في طريقك لوسط المدينة |
| Neden arayıp, takılıp kaldığını söylemiyorsun? | Open Subtitles | ألا يمكنك الإتصال به، قولي له أنك مشغولة؟ |
| Savcıyı arayıp ipuçlarına ulaşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الإتصال بالنائب العام والتحصل على الأدلة |
| Ama fare tekerlekte biraz hız kazandığında ve sormak istediğiniz soruları belirlediğiniz zaman doğrudan beni arayabilirsiniz, müvekkilimi değil. | Open Subtitles | و لكن لما يكسب الهامستر بعض الدوران في العجلة و تجد الأسئلة و أردت أن تطرحها، يمكنك الإتصال بي مباشرة |
| Pekala, eğer birinden duyar veya herhangi bir bilgi elinize geçerse bize bu numaradan ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً, لو عرفت أي معلومات من أي أحد, يمكنك الإتصال بنا في هذا الرقم. |
| Dışarı çıkmalı ve yardım çağırmak için telefon edebileceğin bir yer bulmalısın. | Open Subtitles | عليك فقط الخروج إلى حيث يمكنك الإتصال لطلب المساعدة |
| Belki de para için bir arkadaşını arayabilirsin ya da bekle! | Open Subtitles | ربما يمكنك الإتصال بصديق ليجلب النقود أو ,انتظري |
| Kulübede telefon yok ama acil bir durum olursa, beni cebimden arayabilirsin. | Open Subtitles | ليس هناك هاتف في الكوخ، لكن إذا كان هناك حالة طارئة، يمكنك الإتصال على هاتفي الخلوي. |
| Eğer yeterli olmadığımı düşünüyorsan, o halde Huzur Evini arayabilirsin. Bunu tartışmayacağım. | Open Subtitles | وإذا كنت تظن أنني لا يمكنني أن أتولى العناية بنفسي يمكنك الإتصال بالنزل |
| Üç kişinin katilini bulduktan sonra uydurma doktorunu arayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الإتصال بطبيبتك مباشرةً بعد أن أكتشف القاتل من بين هؤلاء الثلاثة |
| Arkadaşlarını sabit hattan arayabilirsin. | Open Subtitles | مازال يمكنك الإتصال برفاقك عبر الخط الأرضي |
| Onu arayıp annenin doğum günü olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ماذا تريدي منى أن أفعل؟ حسناً، يمكنك الإتصال به ثانياً |
| Birilerini arayıp bu izni alamaz mısınız? | Open Subtitles | هل يمكنك الإتصال بشخص ما ليحضر ذلك التصريح؟ |
| - Evet, teyit etmek için Amerikan Kanser Merkezini arayabilirsiniz. | Open Subtitles | نعم إذا أردتي التأكد يمكنك الإتصال بالوكالة الأمريكية للسرطان |
| Washington ve NASA'da arkadaşlarınız var, onları arayabilirsiniz değil mi? | Open Subtitles | لديك أصدقاء في واشنطون و وكالة ناسا يمكنك الإتصال بهم صحيح ؟ |
| Doğruysa, bana 815-1920 numarasından ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا كان كذلك يمكنك الإتصال بى على الرقم " 8151920" |
| Ona NBC'de ulaşabilirsiniz. Dan Enright. | Open Subtitles | يمكنك الإتصال به في قناة إن بي سي، (دان إينرايت) |
| Sonuçlar pozitif çıkarsa telefon edebileceğin birisi var mı? | Open Subtitles | إذا جاءت النتيجة إيجابية أهناك من يمكنك الإتصال به؟ |