| Eğer istersen tüm olay boyunca gazete okuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الصحيفة أثناء الأمر إذا أردت. |
| Eğer istersen tüm olay boyunca gazete okuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الصحيفة أثناء الأمر إذا أردت. |
| Komutan. O notu bir daha okur musunuz, lütfen? | Open Subtitles | ايها القائد, هل يمكنك قراءة الملحوظة ثانية من فضلك ؟ |
| Acaba siz... dudak okuyabiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكنك قراءة الشفاه؟ أود أن أسأله بعض الأسئلة |
| İnsanların ne olduğunu yüzlerinden okuyamıyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك قراءة وجوه الناس لتعرف كيف هم ؟ |
| Üniformadaki düğmeleri bile okuyabiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الأزرار على الازياء |
| Artık işerken spor sayfası okuyabilirsin. Çok lüks. | Open Subtitles | يمكنك قراءة صفحة الرياضة بينما تتبول، شيء رائع للغاية |
| Bugünkü El Feneri'nin birinci sayfasında okuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الموضوع كله بأول صفحة في عدد اليوم من مجلة توتش |
| Sonuçta toprağı ve kayaları kitap gibi okuyabilirsin. | Open Subtitles | في النهاية, يمكنك قراءة التربة و الصخور كالكتب |
| - Pasif telepati ile, insanları görürken ya da görmüyorken bile zihinlerini okuyabilirsin. | Open Subtitles | بالإتصال السلبي يمكنك قراءة أفكار الناس سواء رأيتيهم أم لا |
| İçindeki kağıdı okuyabilirsin, çok temizdir. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الصحيفة من خلال هذه إنها نظيفة |
| Beni örnek alan insanların yolladığı mektubu okur muydun? | Open Subtitles | أعني هل يمكنك قراءة مجموعة خطابات من ناس تتطلع إلى؟ |
| Uyuyamıyorum. Bana bir hikaye okur musun? | Open Subtitles | لا أستطيع النوم، هل يمكنك قراءة قصة لي؟ |
| Küçük tişörtünü okuyabiliyor musunuz bilmiyorum ama... "Umarım yakında ayılırsın." yazıyor. | Open Subtitles | لا أعرف لو يمكنك قراءة قميصه الصغير "إنه يقول "تحسّن سريعاً |
| Oh, hayır. "Batarya bitiyor." Bunu okuyabiliyor musun? | Open Subtitles | لا - " البطارية منخفضة " هل يمكنك قراءة هذا ؟ |
| lşık gözünü aldı herhalde. Ağırlığı okuyamıyor musun? Tamamdır. | Open Subtitles | كل ذلك الوهج عليك , لا يمكنك قراءة الرقم على الاوزان |
| -Bununla düşünceleri okuyabiliyorsun, bu insanla tanrı arasındaki seviye farkını köprülüyor. | Open Subtitles | بواسطة هذا ، يمكنك قراءة ! أفكار الناس ، إنهُ يُزيل الحاجز بين الإنسان وبين الله |
| Aklımı mı okuyorsun? | Open Subtitles | إذن، يمكنك قراءة أفكاري؟ |
| Yazımı okuyamadın mı? | Open Subtitles | لا يمكنك قراءة خطي؟ |
| Åimdi buraya yazdığımı okuyabilirsen, tabii, okuyabileceğini varsayıyorum cidden, oradan okuyabilirsen, gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | إذا يمكنك قراءة ما أكتب الآن... أفترض يمكنك أن تقرأ بجد |
| Yazısında sarıyla vurgulanan kısmı okuyabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك قراءة دخول الضوء وقالت انها قدمت هنا؟ |
| Bilmeme gerek buradan okuyabilirsen. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أذا كان يمكنك قراءة شفاههم من هنا |
| - Zaten kitap da okuyamıyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك قراءة الكتاب على كل حال |
| O kitabı okuyabildiğini nereden anlayacağım? | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف حتى يمكنك قراءة هذا الكتاب؟ |