| - Hayır gelemem. - Doğru, evini terk edemezsin. | Open Subtitles | لا أستطيع- صحيح لا يمكنك مغادرة منزلك- |
| - Okulu terk edemezsin. | Open Subtitles | -لا يمكنك مغادرة هذه المدرسة |
| Eve birisini bırakmadan gidemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة المنزل بدون ان يكون احد هنا |
| O zaman,sen buradan gidemezsin. | Open Subtitles | في هذه الحالة لا يمكنك مغادرة المكان هنا |
| 3 aylık ücreti yattıktan sonra okulu bırakamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة مدرسة تكلف كل هذا القدر بعد ثلاثة أشهر |
| Ama deniz fenerini bırakamazsın. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك مغادرة المنارة. |
| İsteklerimi yerine getirince başka bir yükümlülüğün olmadan İslamabad'tan ayrılabilirsin. | Open Subtitles | بمجرّد أن تفعل كلّ ما طلبته، يمكنك مغادرة (إسلام آباد) دون أيّ التزامات أُخرى |
| İsteklerimi yerine getirince başka bir yükümlülüğün olmadan İslamabad'tan ayrılabilirsin. | Open Subtitles | بمجرّد أن تفعل كلّ ما طلبته، يمكنك مغادرة (إسلام آباد) دون أيّ التزامات أُخرى |
| Biz düzeldiğine karar verene dek. Programı bırakamayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | "حتى نقرر غير هذا، تدري بأن لا يمكنك مغادرة البرنامج ابدًا" |
| Haplin'i asla terk edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة حدود بلدة (هابلن) أبداً |
| - Aileni terk edemezsin. | Open Subtitles | -لا يمكنك مغادرة عائلتك . |
| Salem'dan hemen gidemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة "سالم" بعد. |
| Bu evi bırakamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة هذا البيت |
| İstediklerimi yaparsan İslamabad'tan ayrılabilirsin. | Open Subtitles | بمجرد أن تنهي كلّ ما أطلبه يمكنك مغادرة (إسلام آباد) |
| Programı asla bırakamayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنه لا يمكنك مغادرة "البرنامج" قط |