| Parayı kahve kavanozuna koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع المال في القهوة يمكن، لجميع يهمني. |
| İmzadan feragat ediyorum, yani posta kutuma koyabilirsin. | Open Subtitles | صباح الخير وقعت اوراق التنازل لذا يمكنك وضع الطرود فى صندوق البريد |
| Pek çok kişi farkına varmaz ama şuraya otunu koyabilirsin. | Open Subtitles | الكثيرون لا يدركوا هذا ولكن يمكنك وضع ثوبك هنا |
| Sağ ayağını şu mavi şeye koyabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك وضع قدمك اليمنى في الشيء الإزرق؟ |
| Şu an patlayıcılar ve tüberküloz hakkında konuşuyoruz fakat inanabiliyor musunuz aslında oraya herhangi bir şey koyabilirsiniz. | TED | نحن نتحدث الآن المتفجرات، والسل ، ولكن هل يمكن لك أن تتخيل، يمكنك وضع اي شيء في الواقع تحت الانقاض. |
| Suyu şişeye koyarsın, şişe haline gelir. | TED | يمكنك وضع الماء داخل زجاجة، فيصبح الماء زجاجة. |
| Pizzaya salatalık koyamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك وضع الخيار على البيتزا. |
| Kırık koluna bir ton para harcadım ama mutluluklarına fiyat biçemezsin ya. | Open Subtitles | صرفت ثروة على معصم يدها بسببه، لكنك لا يمكنك وضع سعر لساعدتهما |
| Öyle bir resmi vitrine koyamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك وضع لوحة مثل هذه فى النافذة |
| Teşekkür ederim, Raymond. Sargıyı tekrar başına takabilirsin. | Open Subtitles | شكراً لك يا ريموند يمكنك وضع الضمادة من جديد |
| Davada taraf tutamazsınız. Mahkumlar için yapılmış bir hapishane. | Open Subtitles | لا يمكنك وضع مكان في المحاكمة إنة مجرد سجن للسجناء |
| Hayır, almalısın, içine biraz da çikolata koyabilirsin. | Open Subtitles | لا يجب عليكي ان تزيدي من وزنك قليلاً يمكنك وضع بعض الشوكولاتة على الشوفان |
| Bu şeyi bir yörüngeye koyabilirsin. Yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع هذا الشئ في مدار ليس لأنك لابدّ أن تفعل ذلك |
| Salatayı o masaya koyabilirsin ayrıca iyi bir kız olup, bunu da oraya bırakıver. | Open Subtitles | يمكنك وضع السلطة على تلك الطاولة و كوني ملاكا و ضعي ذلك هناك أيضا |
| Şey, eğer orada yer yoksa benimkine koyabilirsin. | Open Subtitles | أم إذا كنت بحاجة إلى الفضاء يمكنك وضع بعض الاشياء في بلدي خزانة |
| Hediyeni masaya koyabilirsin. Herkes arka bahçede. | Open Subtitles | يمكنك وضع الهدية على الطاولة الكل بالأرجاء |
| Şu ünlü bebeğin resmini benim odama koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع صورة الطفل المشهورفي غرفتي |
| Bebeğin beşiğini yatağın yanına koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك وضع مهد الطفل بجوار الفراش |
| Ve benim için bir poşete de biraz buz koyabilir misin? | Open Subtitles | و هل يمكنك وضع بعض الثلج في كيس من البلاستيك لي ؟ |
| Mükemmel! Meyvemin üzerine biraz tereyağı koyabilir misiniz? | Open Subtitles | رائع ، هل يمكنك وضع القليل من الزبدة علي الفاكهه خاصتي؟ |
| Yani göremeyen birisi olsanız bile elinizi bunun üzerine koyabilirsiniz, yol şeritlerini ve engelleri görebilirsiniz. | TED | لذا حتى ولو كنت أعمى ، يمكنك وضع يدك عليها، تستطيع أن ترى في مسارات الطريق والعقبات. |
| Bombayı arka kapının oraya koyarsın ve eline geçen her şeyi karşısına yığarsın. | Open Subtitles | يمكنك وضع القنبلة في الباب الخلفي و وضع كل شيء لديك فوقها. |
| Bunu bir özgeçmişe koyamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك وضع ذلك في السيره الذاتيه |
| Böyle bir kayba paha biçemezsin, ama oğlun boşa ölmüş olmayacak. | Open Subtitles | لا يمكنك وضع ثمن على مثل هذه الخسارة لكن ابنك ليس من الضروري أن مقتله ذهب في سدى |
| Eşyalarınızı hiç bir yere koyamazsınız. | Open Subtitles | كنت - لا يمكنك وضع الأشياء الخاصة بك في أي مكان. |
| Artık onun gücü sendeyse maskeyi takabilirsin. | Open Subtitles | وإذا كنت قد حصلت على سلطته الآن، يمكنك وضع على قناع. |
| Davada taraf tutamazsınız. Mahkumlar için yapılmış bir hapisane. | Open Subtitles | لا يمكنك وضع مكان في المحاكمه انه مجرد سجن للسجناء |