| Sadece ormanda bulabileceğimiz şeyleri alın. | Open Subtitles | حسنا ، إسمعوا ، فقط الأمور التي يمكننا إيجادها في الغابة ، مفهوم ؟ |
| Kimliğini ispatlamak için bulabileceğimiz her fiziksel kanıtı ortaya çıkarmalıyız. | Open Subtitles | علينا نبش كل الأدلة المادية التي يمكننا إيجادها للتدليل على هويتك. |
| Beyler Tracy e dönersek. o yalnız bir kurt. onu bulabiliriz. | Open Subtitles | يا رفاق، فلنعد لموضوع (ترايسي) إنها مجرد مذؤوبة وحيدة، يمكننا إيجادها. |
| Ve Pez'in haritası sayesinde onu bulabiliriz. | Open Subtitles | ! وبفضل خريطة (بيز)، يمكننا إيجادها |
| Ondan sonra ortadan kaybolmuş ki bu, onu bulmamızın bir yolu yok demek. | Open Subtitles | وبعدئذٍ اختفت، وعليه لا يمكننا إيجادها. |
| Ondan sonra ortadan kaybolmuş ki bu, onu bulmamızın bir yolu yok demek. | Open Subtitles | وبعدئذٍ اختفت، وعليه لا يمكننا إيجادها. |