| Uğruna ölünecek bir şey istiyorsan, bunu ben sana verebilirim. | Open Subtitles | إذا كنتِ متلهفه للحصول على شيء ما يمكنني إعطائك إياه |
| Taşınmanıza yardımcı olmak için bir kaç dolar verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك مبلغاً يساعدك في الانتقال لمنزل أخر لا يمكنني الانتقال |
| Taşınmanıza yardımcı olmak için bir kaç dolar verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك مبلغاً يساعدك في الانتقال لمنزل أخر |
| Sana fazladan bilet veremem ama yemek isteğini düşünebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك تذاكر إضافية، ولكني سأفكّر في طلبكَ حول الطعام |
| Ayrıca sana "kıymetli" panzehirini veremem. | Open Subtitles | بجانب ذلك , لا يمكنني إعطائك الترياق الثمين |
| - Henüz size daha fazla veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك المزيد منه في الوقت الحاضر |
| Sana böcek fobisi konusunda uzman birinin numarasını verebilirim. | Open Subtitles | لكن، تعرف، يمكنني إعطائك رقم رجل متخصص في معالجة الخوف من الحشرات |
| Sana bir doz verebilirim ama yan etkilerinden endişeliyim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك حقنة لكن قد لاتحبين الأثار الجانبية |
| Ben sana 10 emri, 10 kelimede verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك الوصايا العشر في عشر كلمات |
| İsterseniz doldurmanız için size bazı formlar verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك بعض الإستمارات لتعبئتها إن أردت. |
| Size haber merkezinin telefonunu veya eposta adresini verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك رقم هاتف الجريدة أو البريد الإلكتروني |
| Rekombinan DNA terapisi hakkında sıkıcı bir ders verebilirim ama özetle, bu seni düzeltecek. | Open Subtitles | حسنٌ، يمكنني إعطائك محاضرة مملة عن معالجة الحمض النووري لكن بإختصار، هذه ستعالجك. |
| Bak, istersen numaramı verebilirim.. ...ne bileyim daha fazla bulaşığın olursa.. | Open Subtitles | انظري، يمكنني إعطائك رقمي تعلمين، لو لديكِ صحون أخرى متسخة |
| Bunun olmadığını söyleyebilecek kadınların listesini verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إعطائك قائمة بالنساء التي ضاجعت |
| Bu bilgileri size veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك معلومات مثل هذا الناس في هذا الحي |
| Bak, sana artık para veremem. Benim de artık yok. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك المزيد من المال فأنا حتى لا أملك أيا منها |
| Size çok fazla detay veremem ama istihbaratımız çok yakın bir zamanda bir terörist atak olacağını söylüyor. | Open Subtitles | . لا يمكنني إعطائك الكثير من التفاصيل , هناك استخبارات توحي . بأن هناك هجوم ارهابي وشيك |
| Sana bizden aldıkları yılları geri veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك السنوات التي أخذوها منا |
| Dediğim gibi. Sana şu an bütün detayları veremem... | Open Subtitles | كما قلت لا يمكنني إعطائك جميع التفاصيل |
| Sana daha fazla ilaç veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك .أي أدوية أخرى |
| Kişisel bilgilerini veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني إعطائك معلوماتها الشخصيّة. |