| Bunu halledebilirim ama benimle iş birliği yapmalısın. | Open Subtitles | يمكنني الاهتمام بذلك لكن يجب عليك التعاون معي |
| Siz bu işe bakın. Anlaşma toplantısını tek başıma halledebilirim. | Open Subtitles | أنت افعل، يمكنني الاهتمام بجلسة العرض بمفردي |
| Senin için halledebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الاهتمام بهذا الأمر من أجلك. |
| İşin bu kısmını kendim halledebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الاهتمام بهذا الجزء بنفسي |
| Tek başıma halledebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الاهتمام به لوحدي |
| İstersen Micah'ın ameliyat sonrası muayenesini ben halledebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الاهتمام بمتابعة (ميكا) بعد الجراحة لو أردتِ الذهاب |
| - Ben bunu halledebilirim. | Open Subtitles | - يمكنني الاهتمام بذلك |