| Eminim sizin gibi iki genç âşık için bir masa bulabilirim. | Open Subtitles | أتعلمون ، أنا متأكده من أنني يمكنني العثور على مجال لعاشقين |
| Benim işim bu. Belki polisin gözden kaçırdığı bir şeyler bulabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني العثور على شيء لم يراه رجال الشرطة |
| Afedersiniz. Tüfekleri nerede bulabilirim acaba? | Open Subtitles | هل يمكنكِ إخباري أين يمكنني العثور على البنادق؟ |
| Bir de, bir kutu eldivenimiz kaldı ve tedarik dolabının anahtarını bulamıyorum. | Open Subtitles | وأيضًا لقد نفذت لدينا القفازات وأنا لا يمكنني العثور على مفتاح الخزانة |
| - bulamıyorum.. - Müzisyen meslektaşlarına sor, belki onlar çalmıştır. | Open Subtitles | لا يمكنني العثور عليها - إسأل خريجين الكليات والموسيقيين - |
| Dr. Touchard'ı nerede bulabileceğimi biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف أين يمكنني العثور على الدكتور توشاغ من فضلك؟ |
| Eğer cevap verdiyse, neden e-postalarımda bir şey bulamadım? | Open Subtitles | أنظر، إذا كانت ردت، لماذا لا يمكنني العثور على البريد الالكتروني؟ |
| Belki de izin almayı düşünmelisin. Dönemlik bir hoca bulabilirim. | Open Subtitles | ربما يجب ان تفكر في الحصول على المزيد من الوقت كإجازة يمكنني العثور على بديل لك |
| Karısı yok. Onu nerede bulabilirim, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة أين يمكنني العثور عليها؟ |
| Bak, fiberler, üreme hücreleri ya da diğer partikülleri bulabilirim. | Open Subtitles | انظري، يمكنني العثور على ألياف أو أبواغ أو أي جزيئيات أخرى سبب الوفاة.. |
| Ama bu mafyada takılan tipleri nerede bulabilirim, nerede takılıp, toplanırlar? | Open Subtitles | ولكن هل تعرف أين يمكنني العثور على هذا النوع المافيا، أين يقضون أوقاتهم ؟ |
| Bu adamın söylediği her bir şeyin aksini söyleyip kanıtlayabilecek on farklı kişi bulabilirim. | Open Subtitles | على كل شيء هذا الرجل تحدث عنه، يمكنني العثور على عشر أشخاص أخرين يتحدونه و يكذبونه. |
| Merhaba, yöneticiyi nerede bulabilirim? | Open Subtitles | مرحبا, هل تعرفين أين يمكنني العثور على مدير المبنى؟ |
| Geçen yıl verdiğim maymunu bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني العثور علي القرد , الذي تبرعت به العام الماضي انه من نوع كابوشين |
| Bu aletin çalıştığı frekansı bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني العثور على التردد الذي يعمل عليه الجهاز |
| Torunumun bir gösterisi var ama okulu bulamıyorum. | Open Subtitles | حفيدي في مسرحية و أنا لا يمكنني العثور عليه |
| Görgü tanığı yok, ama bizim de kanıtımız yok ve ona erişecek başka bir yöntem bulamıyorum. Arsızın teki. | Open Subtitles | إنه لا يملك حجة غياب، ولكننا لا نملك دليلاً ولا يمكنني العثور على شيء أمسكه ضده |
| Bu yolu haritanın hiçbir yerinde bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني العثور هذا الطريق على الخريطة بأي مكان |
| Adele, Buddy'yi nerede bulabileceğimi biliyor musun? | Open Subtitles | اديل , هل لديك فكرة اين يمكنني العثور على بدي |
| Sam Jones'u nerede bulabileceğimi söyler misin? | Open Subtitles | هل لك أن تقول لي أين يمكنني العثور سام جونز؟ |
| Tekrar tekrar bakmama rağmen, hiçbir Japon mağazasında Bengalce kılavuzu olanını bulamadım. | Open Subtitles | انا آسف لذلك. ظللت ابحث ، ولكن لا يمكنني العثور على.. .. البنغالية في دليل أي متجر ياباني. |
| Ya seni bulamazsam, ne yapacağım? | Open Subtitles | ماذا سأفعل إذا لم يمكنني العثور عليك. |
| Bakalım, sana yiyecek bir şeyler bulabilecek miyiz? | Open Subtitles | لنرى ما إذا كان يمكنني العثور لك علي بعض الطعام |
| Bulaştığım zaman da iyi bir avukatı nerede bulacağımı bilirim. | Open Subtitles | وعندما أفعل ، أعرف أين يمكنني العثور على محامية جيدة |