| Neler hissettiğini bildiğimi söyleyemem ama buna yakın hisleri bende yaşadım.. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنني أعلم ما تمرين به, لكنني كنت قريبًا. |
| Ayrıca ben de yapmasını istemediğimi söyleyemem. Çünkü seni umursuyorum. | Open Subtitles | ولا يمكنني القول أنني لا أريد ذلك لأنني أهتم بأمركِ |
| ...ama odada öylece dikilmenden hoşnut olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنني القول بانني سعيد بوقوفك هكذا في الغرفة |
| O gerçekten iyi bir adam olmak istiyor ve bunu bana gün geçtikçe kanıtlıyor, ama Şunu diyebilirim ki bu onu gerçekten sarsıyor. | Open Subtitles | إنه حقاً يريد أن يصبح شخصاً أفضل وهو يثبت لي كل يوم أنه تغير ولكن يمكنني القول بأن ذلك له تأثير سئ عليه |
| Ne diyebilirim ki Danny, oyun oynuyoruz. | Open Subtitles | ماذا يمكنني القول داني أحب أن ألعب اللعبة |
| Açıkça söyleyebilirim ki, ben üniversiteye böyle başlamayı hayal etmemiştim. | TED | يمكنني القول بصدق لم يكن هذا ما تخيلت عن بدء الكلية. |
| Tanrım, öldüğüne üzüldüğümü söyleyemem. | Open Subtitles | و مع هذا لا يمكنني القول أني آسفة لوفاته |
| Ama şaşırdığımı söyleyemem. Bu çevrede işler çok kötü. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني القول أنني متفاجئة , بسبب الأوضاع في هذة الأنحاء |
| Kuru üzüm meclisinin büyük savunucusu olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنني مؤيدة كبيرة لمجلس الزبيب |
| Kırmızı mı yeşil mi? Ben ilgimi çekecek şeyler var Hayır, bunu söyleyemem | Open Subtitles | أظن أن لدي شخص مهتم لا يمكنني القول الآن |
| Hayır, okuduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | ــ كلا، لا يمكنني القول إنني قرأته ــ جيّد |
| Uyuşturucu sorunlarına yabancı olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنني عازل عن مشاكل المخدرات |
| Şaşırdığımı söyleyemem ama çok üzüldüm. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنني متفاجئة ولكنني آسفة جداً |
| Neler yaşadığını anladığımı söyleyemem, ama aileni kaybetmenin nasıl bir duygu olduğunu bilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني القول أنني أفهم ما تشعرين به، لكن.. أعلم ما هو شعور فقدان العائلة. |
| Ne kadar ciddi doktor? Onu açana kadar söyleyemem, ama kurşun ciğerini parçalamış görünüyor. | Open Subtitles | لا يمكنني القول إلاّ أن أفحصه، يبدو أن الرصاصة قد ثقبت رئته |
| Karım hala taş gibi görünüyor. Ne diyebilirim ki, sıkı bir salamım var. | Open Subtitles | زوجتي لا تزال جميلة ، أنت تعلم لدي جسد رائع ، ماذا يمكنني القول ؟ |
| Artık diyebilirim ki... kulağımı vuran adam siber suçlarda 4 numara. | Open Subtitles | هذا جيد و أنا يمكنني القول أن من فجر أذني هو رابع محتال بالإنترنت في أميركا |
| diyebilirim ki; hedefimiz değişti. | Open Subtitles | .. هل يمكنني القول . بأن هدفنا قد تم تحريكه |
| Ama sanırım şimdi Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, ...harcadığınız para ve zaman boşa gitmedi. | Open Subtitles | لكن الآن يمكنني ..القول بكل ثقة بأنكم ستستثمرون وقتكم و مالكم بشكل جيد |
| Üzgün değilim diyemem ama hayatımın sonu da değil. | Open Subtitles | لا يمكنني القول أنني لست مكتئبة لكنها ليست نهاية حياتي |
| söylemem gerekirse, şu anda kontrol dışı. | Open Subtitles | والذي يمكنني القول الآن انه خارج عن السيطرة |
| Sokağa çıkma yasağını kaldırıp ek devriyeleri geri çekeceğim. Tarzını onayladığımı söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | سألغي حظر التجوال والدوريات الإضافيّة لكنّي لا يمكنني القول أنّي أستحسن أساليبكَ |
| TV görüşmelerindeki gibi değil sesi. Peki. Bu karakterin benim için nasıl önemli olduğunu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | لم يبدو كذلك في اللقاءات التلفزيونية هل يمكنني القول كم تعني لي هذه الشخصية ؟ |