| Sana yardım etmeye çalışıyorum ama eğer gerçeği bilmezsem bunu Yapamam. | Open Subtitles | أنا أحاول مساعدتك لكن لا يمكنني ذلك إن لم أعرف الحقيقة |
| Kötülükleri yok edemem. Haklısın, Yapamam. | Open Subtitles | انتِ محقة، لن أتمكن من إبعاد الأذى عنك لا يمكنني ذلك |
| Yapamam. - O zaman ölürsünüz, üçünüz de. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك حسناً، إذن ستموتون، كلكم الثلاثة |
| Böyle bir iş Yapabilirim herhalde, ne dersin? | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنني ذلك أليس كذلك؟ ما رأيك؟ |
| Tabii ki Yapabilirim. Ama önce, hakkında söylediğin her şey doğru mu? | Open Subtitles | بالطبع يمكنني ذلك, لكن أولاً أخبرني إذا قلت لي أي شيء صحيح عن نفسك |
| Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | .... ـ ـ لا ، لا ، لا أظن أنه يمكنني ذلك |
| Hayır, hayır, hayır. Yapamam. Bu iş bitmeden olmaz,. | Open Subtitles | لا، لا، لا يمكنني ذلك ليس حتى ينتهي الأمر |
| Yapamam, hocam. Genç fişeklerin nasıl olduğunu bilirsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك يا سيدي، تعرف طبيعة هؤلاء الصغار |
| Sen o orada değilmiş gibi davranabilirsin. Ben Yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنك التظاهر بعدم وجوده لا يمكنني ذلك |
| - Bunu Yapamam. | Open Subtitles | سأفعل ذلك بطريقتي أربعة سنتيمتر مكعب لا يمكنني ذلك |
| Hayır. Yapamam. O adaya geri dönemem. | Open Subtitles | كلاّ، لا يمكنني ذلك لا يمكنني العودة لتلك الجزيرة |
| Hanımefendi, üzgünüm. Altı nesildir bizim ailemizde. Bunu Yapamam. | Open Subtitles | أنا متأسف يا سيدتي، لقد كانت بحوزة عائلتنا طيلة الأجيال الستة الماضية، لا يمكنني ذلك |
| Şimdi Yapamam. Bun'ı eve götürmeliyim. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك الآ، علي ان اعيد بون الى المنزل |
| Bunu Yapamam bebeğim, Yapamam. | Open Subtitles | لايمكنني فعل ذلك بك عزيزي , لا يمكنني ذلك |
| - Bunu FBI ile Yapamam. CIA bağlantılarıyla da Yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني القيام بهذا مع المباحث الفيديرالية و لا يمكنني ذلك مع شركائي في الإستخبارات المركزيّة |
| Her neyse, tüm bunları kendim Yapabilirim diye düşündüm ama belli ki yapamıyorum. | Open Subtitles | على أي حال، ظننت أنه ،بمقدوري إتمـام هذا العمل لوحدي لكن من الجلّي أنه لا يمكنني ذلك. |
| Tamam, peki, bunu Yapabilirim. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، يمكنني ذلك سأعمل لك شريحة لحم نادرة |
| Diretemem ama yatak odasında Yapabilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتمرّد، لكن يمكنني ذلك في غرفة النوم |
| Tennessee Lisesi'nin bugüne kadarki kayıtları Bunu yapabileceğimi söylüyor. | Open Subtitles | سجلت رقم عالي في مدرسة "تينيس" لأجل هذا اليوم قالوا بأنه يمكنني ذلك. |
| Engel olabilirim, en azından kısa bir süreliğine. Biraz nefes alırsın. | Open Subtitles | يمكنني ذلك ولو لفترة قصيرة . وحتى تستطيع التقاط أنفاسك |
| Sanki gecenin bir yarısı canım seks istiyor ve yapamıyorum diye sizi daha önce rahatsız etmişim de. | Open Subtitles | مثل أن أضايقكم أريد جنساً ولا يمكنني ذلك |
| Bunları okuyan ilk kişi olmak için sanırım yardım edebilirim. | Open Subtitles | .كيأكونأول منيقرأ هذا. أظن أنه يمكنني ذلك |