| Fakat az biraz eğitimli kendince bir komedyenim. Kimse düşüncelerimi okuyamaz. | Open Subtitles | "لكنّي الآن ممثل كوميدي هاوٍ متدرّب لا أحد يمكنه قراءة أفكاري" |
| Hakkını vermeliyim, Nate, işaretleri kimse senin gibi okuyamaz. | Open Subtitles | ,"الان, علي بان اقولها لك "نايت لا أحد يمكنه قراءة العلامة .بصوت منخفض مثلك |
| Benden daha akıllı. Daha üç yaşında ama çizgi roman okuyabiliyor. | Open Subtitles | انه أذكى مني , عمره 3 سنوات و يمكنه قراءة قصص الأطفال |
| İngilizce okuyabiliyor mu? | Open Subtitles | هل... ؟ هل يمكنه قراءة اللغة الإنجليزية؟ |
| - Çocuk nota okuyamıyor. - O zaman öğret. | Open Subtitles | ـ الصبي لا يمكنه قراءة الموسيقى ـ إذا علمه |
| - Elektronik ajandanı uzaydan okuyabilirler. | Open Subtitles | يمكنه قراءة جهاز المواعيد الإلكتروني من الفضاء |
| Benim tanıştığım okuyabiliyordu. | Open Subtitles | حسناً، الذي قابلته يمكنه قراءة عقلي |
| Aklını okuyamaz. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنه قراءة الأفكار. |
| O şeyi nasıl okuyabiliyor? | Open Subtitles | كيف يمكنه قراءة هذا الشيء؟ |
| Her zaman zihinleri okuyamıyor. Jonas'ın onun üzerine atlayacağını anlardı. | Open Subtitles | لا يمكنه قراءة الذهن طوال الوقت، كان سيعرف أن "جوناس" سيقفز عليه |
| Sirenlar beyin okuyabilirler. | Open Subtitles | أجل، "السيرين" يمكنه قراءة الأفكار |
| Düşünceleri okuyabiliyordu. | Open Subtitles | يمكنه قراءة الأفكار |
| Düşünceleri okuyabiliyordu. | Open Subtitles | يمكنه قراءة الأفكار |