| Etrafta bu kadar kadın varken tek tük lekeler olması kaçınılmaz. | Open Subtitles | لا يمكن تجنب بقعة عريضة خصوصاً وحولك الكثير من النساء |
| Herkes hükümetin nasıl bir cevap vereceğini ve yeni bir savaşın kaçınılmaz olup olmadığını merak ediyordu. | Open Subtitles | -وتساءل الجميع ما الرد الذي ستعطيه لهم حكومتنا -وإذا ما كان يمكن تجنب حرب جديدة. |
| Bazen munzam zarar kaçınılmaz olur. | Open Subtitles | احيانا لا يمكن تجنب الاضرار الحانبية |
| Yani sonuçta bu kaçınılmaz. | Open Subtitles | نعم، لا يمكن تجنب الأمر |
| - Birazcık. Bu, kaçınılmaz. | Open Subtitles | -قليلا، لا يمكن تجنب ذلك . |