| Yeni bir Kanada restoranı var. Balığı masanda temizliyorlar. | Open Subtitles | هناك مطعم كندي حديث ينظفون السمك على مائدتك |
| Silahlarını temizliyorlar. Ve neden orada bulunduklarını çok iyi biliyorlar. | Open Subtitles | ينظفون أسلحتهم ويعلمون بالضبط سبب وجودهم هناك |
| Hayır, kesinlikle. Zaten şefler temizlik yapmıyor. | Open Subtitles | لا، بالطبع لا و الطهاة لا ينظفون على أية حال |
| Çocuklar arkalarını topluyorlar ama temizlemiyorlar. | Open Subtitles | الأطفال يلتقطون ما يسقط منهم لكن لا ينظفون |
| -Çocuklar odalarını temizliyor. Anne ve baba böyle yaşıyor. | Open Subtitles | أطفال ينظفون غرفهم , آباء وأمهات يعيشون هكذا |
| Giysileri temizlerler.. | Open Subtitles | إنهم ينظفون ملابسنا |
| Televizyonda bazı Afrika ormanlarını temizlediklerini duydum. | Open Subtitles | سمعت عبر التلفاز أنهم ينظفون بعض الأدغال الأفريقية |
| Kafeteryada kusmukları temizliyorlar. | Open Subtitles | ينظفون القيئ بها في الكافيتيريا |
| Evimi temizlediğimden çok, hücremi temizliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينظفون زنزانتي أكثر مما أنظف منزلي |
| Hala Triskelion pisliği temizliyorlar. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق أنهم ينظفون فوضى "الترايسكيليون" تلك. |
| Jack, o kiralık kasaları 24 saatte bir temizliyorlar. | Open Subtitles | يا (جاك) إنهم ينظفون علاماتنا كل 24 ساعة |
| Dr.Shephard'ın annesi geliyor diye evi temizliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينظفون الشقّة لأجل والدة د. (شيبرد) |
| Hala damaklarını temizliyorlar | Open Subtitles | لا , لا يزالوا ينظفون أطباقهم |
| İş yerlerinde temizlik yapıp çöpleri toplayan insanlar. | Open Subtitles | والأطباء والممرضات والناس الذين في المكاتب ينظفون ويخرجون النفايات |
| temizlik yapılıyor. Diğer tuvaleti kullanın. | Open Subtitles | إنهم ينظفون إستعمل الحمام الأخر |
| onların temizlik yaptığı vakitler. | Open Subtitles | إنه الوقت الذى كانوا ينظفون فيه |
| Bu yeri hiç temizlemiyorlar mı acaba? | Open Subtitles | الا ينظفون هذا المكان؟ |
| "BEÇŞA Kraliçesi" O aynaları temizlemiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا ينظفون هذه المرآة. |
| Kendilerini bile temizlemiyorlar. | Open Subtitles | هم حتى لا ينظفون انفسهم |
| Artık beyazlar havuzumuzu temizliyor. | Open Subtitles | القوم البيّض ينظفون حمام سباحتنا. |
| Şayet uyuşturucu satmasa, haraç kesmese, binalara uçakla dalmasalar tuvalet temizliyor olurlardı. | Open Subtitles | لو لم يكونوا ... يتاجرون بالمخدرات، ويبتزون أصحاب الأعمال، ويقودون طائرات لتدمير الأبنية، لكانوا ينظفون المراحيض . |
| "Ölümüne temizlerler." | Open Subtitles | ينظفون وكأن حياتهم تعتمد عليها". |
| Bana bokumu temizlediklerini falan söyleme yemin ederim seni öldürürüm. | Open Subtitles | و أقسم إن أخبرتني بإنهم ينظفون البول أو ما شابه ذالك فسأقتلك |