| Baba, onu kurtarmak için küçük kızın odasına girerken katil onu koridorda öldürdü. | Open Subtitles | القاتل أجهز عليه بينما كان الأب في طريقه لدخول غرفة الفتاة لـ... ينقذها... |
| Prens, Mary'yi kurtarmak için insan şekline büründü. | Open Subtitles | وكي ينقذها الأمير، إتخذ الأمير هيئة بشرية |
| Onun için döndü. Onu kurtarmak istedi. | Open Subtitles | أنه عاد من أجلها أنه أراد أن ينقذها |
| Bir doktor hayat kurtardığı gibi, hayatı da alabilir. | Open Subtitles | أن يحول مهارته لاٍنهاء الحياة مثلما ينقذها |
| Organ nakli disinda hiçbir sey onu kurtaramaz. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن ينقذها الآن، إنّها بحاجة لزراعة عضو |
| Yani, ne sana ne de onu bu fakir Güney Amerika hayatından kurtaracak başka birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذا صحيح . , انهم اغنى عائلة فى البلدة لذلك هى لا تحتاجك او اى احد اخر كى ينقذها |
| Eğer ilişkin bozulursa endişelenerek kurtaramayacaksın. | Open Subtitles | إذا لم تنجح علاقتك، القلق لن ينقذها |
| Mürettebat onu kurtarmak için her şeyi yaptı. | Open Subtitles | الطاقم بذل قصارى جهده لكي ينقذها |
| Kızını kurtarmak için çocukları öldürecek. | Open Subtitles | يريد أن يقتل الأولاد لكي ينقذها |
| Kızını kurtarmak için çocukları öldürecek. | Open Subtitles | يريد أن يقتل الأولاد لكي ينقذها |
| Mary'i kurtarmak için, prens insan şekline girdi. | Open Subtitles | لذا لكي ينقذها الأمير أتخذ هيئة بشرية |
| Onu kurtarmak için ölmeye razıydı. | Open Subtitles | لقد كان ينوي أن يموت حتى ينقذها |
| Onu kurtarmak için geri geldi. | Open Subtitles | جاء إلى هنا كى ينقذها. |
| Thea'yı Birlik için bir hedef haline getirdin. Bu yüzden Oliver onu kurtarmak için Ra's'ı düelloya davet etmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | جعلتها هدفًا للاتّحاد، لذا اُضطرَّ لتحدّي (رأس) لكيّ ينقذها. |
| Yani, onun kurtardığı hayatlar seninkiler kadar iyi olmadığı için ondan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | تكرهه لأن الحيوات التي ينقذها ليست جيدة كالتي تنقذها؟ |
| Yani, bundan sonra kurtardığı her hayatta benimde katkım var, demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أن أتلقى الثناء على أي روح ينقذها |
| Sizi kurtaramaz, onu, onu ya da onu. | Open Subtitles | لايمكن ان ينقذكم او ينقذها او ينقذها اوينقذه |
| Grimm kanı onu kurtaramaz artık. O zaman ona yardım edecek başkasını bulurum. | Open Subtitles | دم ( الغريم ) لن ينقذها الآن |
| Onu tüm bunlardan kurtaracak cesur bir şövalye. | Open Subtitles | فارس شجاع يمكنه أن ينقذها من كل هذا |
| Onu sevdiğimiz için onu kurtaracak kişiler biziz, Tom! | Open Subtitles | وبسبب اننا نحبها سوف نكون نحن من ينقذها |
| Treni durduramayacaksın ve onları kurtaramayacaksın. | Open Subtitles | هذا لن يوقف القطار، ولن ينقذها. |
| Kız tehlikede, köpek de onu tüyler ürperten İngiliz'in elinden kurtarıyor. | Open Subtitles | الفتاة في خطر والكلب ينقذها من الرجل الأنجليزي المخيف |
| İskoçya'da bir otelde yakalandılar ve Christopher onu kurtarıyordu. | Open Subtitles | وكرستوفر كان ينقذها |