| Bu arada Konfederasyon'un namlusunda da birkaç mermi eksik. | Open Subtitles | ومجدداً الكونفدراليين ينقصهم بعض الأٍسلحة أيضاً |
| Sovyetler Birliği çöktüğünde oraya özelleştirme planlarıyla ekonomistler yolladım, ve aslında onlarda eksik olan sosyal güvendi. | TED | قمنا بإرسال الاقتصاديين إلى الإتحاد السوفييتي محملين بخطط للخصخصة وقت انفصاله ووقت كان أكثر ما ينقصهم هو الثقة الاجتماعية. |
| Sadece bir tek şey eksik. O da sensin. | Open Subtitles | ينقصهم شيء واحد أنت |
| Hem ne eksikleri var ki? | Open Subtitles | هل كان ينقصهم أي شيء |
| Tek eksikleri yollarını aydınlatacak bir ışık. | Open Subtitles | ينقصهم الضوء الذي ينير دروبهم |
| Zakhary ve Yulia'nın hiçbir eksikleri olmayacak. | Open Subtitles | زاكري و يوليا لن ينقصهم شيء. |
| Hepsinde eksik olan ne? | Open Subtitles | ماذا ينقصهم جميعاً؟ |
| Bir adamlarının eksik olduğunu fark eden var mı? | Open Subtitles | هل لاحظ احد انه ينقصهم رجل ؟ |