| Müşkül anlarında, sevdiğin insanların seni terk etmesi çok fenadır. O acıyı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | عندما يهجرك شخص وقت الشدة أعلم أنا كيف هو الشعور |
| yarın kalkıp seni terk etmeye karar verse, onun planlarının bir parçası mı olduğunu düşüneceksin? | Open Subtitles | إذا قرر لأن ينهض و يهجرك غداً أتعتقدين أنك جزء من خططه؟ |
| Çünkü hepsi er ya da geç ya seni terk ediyor ya da incitiyordu. | Open Subtitles | لأن الجميع في طريق واحد أو بآخر، قد يهجرك أو يجرحك |
| İnsanlar ya seni bırakıyor yada ölüyor. | Open Subtitles | إما يهجرك الناس وإما يموتون. |
| Hank seni bırakıyor sonra Lizzie seni aldatıyor. | Open Subtitles | (هانك) يهجرك, و من ثم... (ليزي) تخونك |
| Seni bu şekilde nasıl terkeder? | Open Subtitles | لمَ عساه يهجرك هكذا؟ لماذا؟ |
| Birinin seni terk etmesinin en kötü yanı ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أسوأ مافي الأمر حين يهجرك أحد |
| Eğer seni terk etmeseydi bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لماذا تشارليز ؟ لو لم يهجرك , لما حدث أ] شيء من هذا |
| Evet, Lydia, bir balonun içindesin ama çakıl taşı koleksiyoncusu her zamanki gibi seni terk edince yeniden dondurma bağımlısı şarapçı sinir hastası olan gerçek haline geri döneceksin. | Open Subtitles | " نعم، " ليديا انتى فى فقاعة لكن بمجرد ان يهجرك |
| Düğün gününde seni terk ederse yanında olacağıma dair söz vermiştim. | Open Subtitles | انى سأكون موجودة عندما يهجرك |
| O seni terk etmiyor Nick. | Open Subtitles | هو لن يهجرك يا " نك |
| Nathan seni terk etmez Garland. | Open Subtitles | -لن يهجرك (ناثان)، (غارلاند ) |
| Baban seni terk etmedi. | Open Subtitles | والدك لم يهجرك |