| Bir keresinde yoga sırasında iki gün bu şekilde beklediğimden bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل اخبرتك اني ذهبت لمنتج يوجا حيث قضيت يومين في وضعية المحارب؟ |
| yoga Sutraları adlı 196 tane el kitabında Hint uygarlığının kendisi kadar eski teknikleri kayıt altına aldı. | TED | سجل أساليبًا قديمةً قِدَم الحضارة الهندية ذاتها في 196 إرشادًا تُدعى يوجا سوترا. |
| Konağın merkezinde kondüsyon salonları, step aletleri, kaplıcalar, yoga, aerobik, bisiklet imkanlarımız var. | Open Subtitles | وفي المسكن الرئيسي لدينا غرفة لإنقاص الوزن عجلات دائرية ، جهاز الركض مغطس، يوجا ، أيروبكس ، ركوب دراجات |
| Çok iyi bir yazardı, ama bir yoga pozisyonunda oturarak çalıştığını görünce çok endişelendim. | Open Subtitles | كان كاتبا عظيما لكنني خفت عندما عندما مررت على مكتبه رأيته يكتب و هو في وضعية الــ يوجا |
| Dinlensen iyi olur. Şafakta yoga seansım var. | Open Subtitles | . من الأفضل لك أن تحصل على أستراحتك يا موشوا . فلدى درس يوجا عند الفجر |
| Görgü kuralları der ki, onu içeriye davet et çay-kahve ikram et ama, yoga dersine gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | وأقدم لك الشاى ولكن يجب أن أحضر فصل يوجا وأنا فى الأصل متأخرة |
| yoga stüdyosuna üye olmuş ve yemek kursları için ödemelere başlamış. | Open Subtitles | لقد حصلت على عضوية فى استوديو يوجا و دفعت لدروس تعليم الطبخ |
| - İşte burada. Ticari marka logosu. - "Usta Matta yoga." | Open Subtitles | ها هي العلامة التجارية - " سونسي ماتا يوجا " - |
| Üçümüz aynı çekyatı paylaşıyoruz, ikisi yoga minderinde uyuyor, diğeri de küvetin içinde. | Open Subtitles | ثلاثة منا ينامون على الأريكة اثنان ينامان على حصيرة يوجا وواحد ينام في حوض الاستحمام |
| Hmm. Kör atışı yapayım... Beraber yoga dersine gittiniz. | Open Subtitles | لقطة فى الظلام , انتم يا شباب تأخذون دروس يوجا سوياً |
| Oh, evet, yoga pantolonlarından giyiyor. | Open Subtitles | لا، وقت مستقطع فهو يرتدي بنطال يوجا مهلهل |
| Ve şimdi de bir yoga kampında tanıştığı Avrupalı kodaman bir iş adamı ile evlenip manevi hayata merak saldığını duydum. | Open Subtitles | و الان اسمع انها تزوجت لرجل اعمال اوروبى قابلته فى منتجع يوجا |
| Kız hatalı bir yoga hareketi sonucu... Boynunu incitmiş. | Open Subtitles | الفتاة كانت تقوم بوضع يوجا عكسي |
| İki saatlik yoga seansım var. Bulamadın mı şu yolu hâlâ? | Open Subtitles | اسمعي،لدي تمرين يوجا خلال ساعتين |
| Ya onu, ya da çok sık yoga hareketi yapıyor. | Open Subtitles | -أما ذلك, أو يؤدي تمارين يوجا بطريقة متكررة |
| Jill, yoga yapıyor muyum diye soruyor. | Open Subtitles | جيل , انه يسألني إذا كنت العب يوجا ؟ |
| yoga minderini asmak için ağırlıklarımı ödünç almak istedi. | Open Subtitles | أراد استعارة الأثقال ليعلق سجادة يوجا |
| yoga'da Y yapabiliyor musunuz? | Open Subtitles | أتقومين بـ " يوجا الكرسي " عند الـ " الواي " ؟ |
| Ayrıca gıda sınıfları, yoga falan da teklif edeceğiz. | Open Subtitles | كما إنّنا سنعرض جلسات روحيّة يوجا |
| Onların yoga minderi olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت انها لم تكن تمرينات "يوجا". |
| Evet, Bikram yogası yapmayı seviyordu ve bunu Lassiter'a kontrol ettiriyorum. | Open Subtitles | نعم، أنها تحب بيكرام يوجا وانا سوف اعطيه ليستر ليتحقق منه |