| Üzücü ama gerçek. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك |
| yapabileceğim bir şey yok. Basitçe anlatayım. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك دعني فقط أسهل عليك الأمر |
| Çok önemli, özümde var. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني فعله حوله , لذا السرعة واجبة |
| Hiçbir şey yok... Yani Yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني فعله على الإطلاق |
| Yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني فعله |
| Kapının dışında kamp kuranlarla ilgili elimden bir şey gelmez ama. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني فعله لأولئك الذينَ ينتظرون خارج المبنى |
| Eğer burada kayıtlı değilse yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | إن لم يكن هنا فلا يوجد شيء يمكنني فعله |
| Ama yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد شيء يمكنني فعله |
| Yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنني فعله |
| Şu an Sandra'nın acısını dindirmek için söyleyip Yapabileceğim hiçbir şey yok maalesef. | Open Subtitles | وأنا أكره حقيقة أنه لا يوجد شيء يمكنني فعله أو قوله الأن لتخفيف ألم (ساندرا) |
| Kampınla oradaki her erkek, kadın ve çocuk ölecek ama bu konuda elimden bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | مخيمك, وكل من فيه سيموتون, ولا يوجد شيء يمكنني فعله. |