| Bu lanet yerde ihtiyacı görecek kadar yeterli ot yok. | Open Subtitles | لا يوجَد ماريوانا كافيَة لتلبيَة الطلَب في هذا المكان اللعين |
| Ve sana söylediklerime inanmalısın, hiçbir alternatif yok. | Open Subtitles | و عليكَ أن تُصدقني عندما أُخبرُك لا يوجَد هُناك خَيارٌ آخَر |
| Ve dürüst olmak gerekirse, sen ve ben diye de bir şey yok! | Open Subtitles | و لأكونَ صريحاً لا يوجَد شيء بيني و بينَكِ |
| Hayır, çünkü bir gizem problemi yok. | Open Subtitles | لا، لأَنهُ عِندها لا يوجَد مُشكلَة في السِريّة |
| simdi kardesim onun ellerinin arasinda ve bunun için yapabilecegim hiçbir sik yok. | Open Subtitles | و الآن لديها أخي هُناك على الحَمالات و لا يوجَد شيء يُمكنني فِعلَهُ حَيالَ ذلك |
| Öyleyse maalesef benim yapabileceğim çok bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً إذاً، لا يوجَد ما أفعلهُ لِسوء الحَظ |
| Ama birçok hastalıkta olduğu gibi, etrafa bakacak kadar para yok. | Open Subtitles | و لكن معَ وجود أمراض كثيرَة أُخرى لا يوجَد المال الكافي لتوزيعِه |
| Yerel bir rakibi saf dışı bırakacak değilim, zira hiç yerel rakibim yok. | Open Subtitles | لن أجعلُ مُنافساً محلياً يخسرُ عمله لأنهُ لا يوجَد أي مُنافِس محلي |
| Yani kızı gönderiyoruz. Üzgünüm Joe, hiç boş yatağımız yok. | Open Subtitles | ستَخرُج إذاً، أنا آسِف يا جو فلا يوجَد أسِرَّة |
| Ülkemizin size ihtiyacı var, ve harcanacak hiç zaman yok. | Open Subtitles | بلدُنا يحتاج إليكُم، ولا يوجَد هُناك وَقتُّاً لتضييعه. |
| Burada gece yarısının son dakikasında doğan bebekten daha fazla Noel'e bağlı birisi yok. | Open Subtitles | لا يوجَد أحد هنا أكثَر تَـناغماً مع عيد الميلاد مِن طِفلة وُلِدت في آخِر هزيع لمنتصف الليل. |
| Bu ülke değişiyor ve kimsenin bunu durdurmak için yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | المشهد الحالي لهذه البلاد يتغير، و لا يوجَد أي شيء يمكن لأحد فعله لإيقافه. |
| Emara göre öyle bunların kanıtı yok. | Open Subtitles | لا يوجَد دليل لذلك وفقًا للتصوير بالرنين المغناطيسي. |
| Beni binlerce deli doktoruna gönderebilir, beni milyonlarca yıllığına deliğe attırabilir, ama ona karşı olan hislerimi değiştirmek için yapabileceği hiç bir şey yok! | Open Subtitles | يُمكنُها أن تُرسلني إلى ألف طبيب نفساني يُمكنُها أن تُلقي بي في الانفرادي لمليون سَنة و لا يوجَد شيء يُمكنُها فِعلَه لتغيير شعوري من ناحيتها أبداً |
| Ve bunun için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | و لا يوجَد ما يُمكنكِ عملهُ حيالَ ذلك |
| Karede kimse yok ki. | Open Subtitles | لا يوجَد أحدٌ بالصورة سِواهَا. |
| Bilinen tamamlanmış Minos sanat eseri nerdeyse hiç yok. | Open Subtitles | تَقريباً لا يوجَد أي فن كامِل من عصر "مينون" مَعروف الوجود. |
| Çünkü Minotor diye bir şey yok ve sana nedenini söyleyeyim. | Open Subtitles | لانَّـه لا يوجَد "ميناتور"، وسأقول لكَ لماذا. |
| Bu sefer seni kurtaracak Kütüphaneci yok, canım. | Open Subtitles | لا يوجَد "أمين مَكتبة" ليحميكِ الآن، عزيزتي. |
| Evde canavar falan yok, esas canavar olan ev, ve geceyarısına kadar vaktimiz var. | Open Subtitles | لا يوجَد أيّة وحوش بالمنزل إذاً، فالمنزل هوالوحشولديناحتّىمُنتصفالليل ... |