| Hep, siz parayı yatırdıktan bir veya iki gün önce çekilmiş. | Open Subtitles | دائما في غضون يوم أو يومين في وقت إيداعك لهذا المال |
| Bir keresinde yoga sırasında iki gün bu şekilde beklediğimden bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل اخبرتك اني ذهبت لمنتج يوجا حيث قضيت يومين في وضعية المحارب؟ |
| Bir iki gün içinde kendine gelir. | Open Subtitles | لا تقلق يوم أو يومين في السرير سوف تعيدها إلى حالها |
| Haftada iki gün hapishanede resim dersi veriyordum. | Open Subtitles | أنا استخدم لتدريس الفن يومين في الأسبوع حتى في السجن. |
| İki gündür denizde kayıpmış. | Open Subtitles | إنه في عداد المفقدوين لمدة يومين في البحر |
| Güvenlik sebepleriyle, bir yerde iki günden fazla kalmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | لأسباب أمنية، لا أحب البقاء لأكثر من يومين في نفس المكان |
| Şimdi de Ajan Mulder'ın kredi kartının iki gün önce Raleigh Kuzey Carolina'da kullanıldığını öğrendim. İki gün önce mi? | Open Subtitles | حسنا، الآن أجد تأشيرة الوكيل مولدر إستعملت قبل يومين في ريلاي، كارولاينا الشّمالية. |
| Diyor ki, cenaze töreni iki gün içinde olacakmış | Open Subtitles | لذا، الرسالة قالتْ بأنّ تَحْدثُ الجنازةَ في يومين في فلوريدا. |
| Bana kopyasını bile göndermediler. İki gün stüdyoda kaldım ve sonra "bizi arama" dediler. | Open Subtitles | إنهم لم يرسلوا لي نسخة حتى يومين في الإستوديو وبعد ذلك لا يتصلون بنا |
| Dorn'un bacağı iki gün önce bir çöplükte bulundu. | Open Subtitles | جيبز : لقد وجدت قدم دورن قبل يومين في حاوية قمامة الكابتن : |
| Nasıl derler bilirsin sadece iki gün uğraştırır. | Open Subtitles | مثلما يُقال أنت لا تقضي سوى يومين في السجن |
| Bir sonraki göreve kadar iki gün alıştırma vakitleri var. | Open Subtitles | لديهم يومين في حقل التدريب قبلمهمّتناالقادمة. |
| Bu iki gün önce Beechwood, New Jersey'de oldu. | Open Subtitles | من سيقوم بهذا؟ حصل هذا قبل يومين في بيتشوود, نيو جيرسي |
| - Ve o kredi kartını haftada iki gün, burada, New York'ta olan bir otel odasının parasını ödemek için kullanıyor. | Open Subtitles | وكان يستخدم هذه البطاقة ليدفع ثمن غرفة في فندق هنا في نيويورك لمدة يومين في الإسبوع |
| Şansımıza haftada sadece iki gün çalışıyorum. | Open Subtitles | من حسن الحظ، أنا أُدَرِسُ يومين في الأسبوع فقط |
| Haftada iki gün gidip dinlenebileceğim televizyon izleyip seni uyuz eden şeyleri yapabileceğim bir yer. | Open Subtitles | فقط مكان لأقضي فيه يومين في الأسبوع لأستلقي أو أشاهد التلفاز وأفعل مايحلو لي |
| Ve ilk defa, yatakta iki gün boyunca sessizce ağlayıp duvarların hareket etmesini engellemeye çalışmam. | Open Subtitles | ,أقضي يومين في السرير, أبكي بصمت و أحاول أن أمنع الجدران من التحرك |
| İki gün önce 22:31'de yüklenmiş. | Open Subtitles | تم تثبيته منذ يومين في الساعة 10: 31 صباحا. |
| Ve iki gün içinde Qurac'da yapılacak seramoni ile iki ülkenin birleşeceği duyuruldu. | Open Subtitles | وأعلن البلدين سيتوحدان في يومين في مراسم في كوراك |
| İki gündür başkentte kargaşaya sebep olan boğucu ve göz sulandıran sis dün gece boyunca etkisini artırdı. | Open Subtitles | الضباب الخانق المسيل للدموع الذي سبب الفوضى على مدى يومين في أرجاء العاصمة ساء وتفاقم فجأة. |
| Çünkü inan bana Meksika hapishanesinde iki günden fazla dayanamazlar. | Open Subtitles | صدقني إنهما لن يتحملا يومين في سجن مكسيكي |
| - Evet biliyorum. Ayın iki günü dünyanın en heyecan verici kadınıydı. | Open Subtitles | خلال يومين في الشهر، هي أكثر امرأة مثيرة في العالم |